GİTTİ YABANCI
Rıhtımda demir atmış eski bir gemiye
Yükleyip umutlarını isyanlarını Gitti yabancı. Rencide edilmiş kişiliğiyle Yüreğindeki buruk acıyla Enginlere dalıp gitti yabancı Taş yağdırdılar arkasından Yağmur gibi Lanetler yağdırdılar bir suçlu gibi Dönüp ardına bakmadan gitti yabancı Gözünün yaşına kimse bakmadı İnanmadılar sevdaya tutulduğuna Kimseyi kırmadı her söze boyun eydi Yalvarıp yakardı diz çöktü Mum gibi eriyip gitti yabancı Denizin dalgaları yüreğinde kabarmıştı Dumanlar sarmıştı benliğini Bilmiyor gibiydi nereye gittiğini Sevda ateşi sarmıştı yüreğini Soluk almasın diye tuttu nefesini Umutlarını rüzgarlara savurup gitti yabancı Etrafındaki yunuslar günü müjdeliyordu Denizle ne kadar samimiydiler Gıptayla baktı dalgın gözlerle Karamsarlığın içinde ölgündü ümitleri Gözlerindeki yaşlarla Yüreğindeki kara sevdayla Güneşin doğuşuyla gelecek umutlara Aldırmadan enginlerde kaybolup gitti yabancı Sabahat Çelik 18.10.2016 |