Yalnızlık Anısı
Seninle paylaştığım ay ışığını
Taşıyorum sokaklara gücüm yettiğince Hızlı bulutların altında ikiyle çarpılmış bu susamışlık Başımın gözümün dizimin sırtımın ağrılı şaşkınlığında... Ay ışığı nazsız Sensiz ömre yardımcı ve tüm ışıklar Vaz geçmis hüznüme katık Yalnızlık anısı bu terli uyku Bu yağmurun sesine uyanmışlık Bu kırgın Kışa hazırlık... Ağaçlar akşama taksim içimi ürperten karanlığın ıslığı ötede gölgeler umarsız sohbetinde Korkularıma kapandığım o öyküde Gülüşlerin yanımda çağla boylu O sendin diyorum her anıyla unutkan Anımsayışlarımda gözyaşlarım keskin Harfleri ağzımda kamaşış Bu yokluğun ortasından gidiyorum... Akşam ağrıları uzaklardan Demli çay gibi olgunlaşan kanım Buğulanır bu özleme Kaybolduğum yorganın altında Duran an Yaklaşır ölüme Ama bırakmaz bir türlü Sana olan çocukluğumu Avutur ruhumu Boşluğuna düştüğüm rüyalarda... kağan işçen... |