geçip giderken selam olsun
.
gökkalemi ile çizildi zaman bir mavi kucakta, bir düşevinde ardımıza anılar bırakarak kaç kuşa özgürlük taktılar, unuttu uçmayı aramıza çok şehirler girdi, çok caddeler içinin karanlığını sokağa kusan evler kalındı dünyanın kitabı, oysa okumanız vardı camdan bir laleydi zaman büyükler öyle söyler yerle gök arası meltem dokundu ona yağmur elleriyle ne kolaydı kırılması bir tatlı muhabbet ağzımızın içi bu varsıl düzende geciktin ,o çok planlı rastlantıya burası ne böldü bizi ne tamamladı ve usta cerrah dokundu sol yanımıza ne kederli bi geçişti bir zerreydi yolculuğun başı bu uçmak, bu konmak bu çarpışmadan vurulmak ölüme ah ki susmak en acısı bin katmerli yeryüzü beşiği, serilmişiz, uyanık gibi uyuruz yüzyıllar bak bütün bahçeler örtmüş kapısını dili kilit, gülsuyu dağıtılan avuçlar kış düşmüş damın birinden uzağımıza durmuş süt buğusu kazıdığımız , dokuz taş oynadığımız ceviz taşıdığımız birbirimize dallarından göğüne yüzümüzü gömdüğümüz yazlar alnımda o çok sevdiğim yara gezdirdi beni taşıyamadım, bıraktığı dal çok ağırdı . |