Ahh Ölüler
Yüz çukurlarımda yatan gamzesizlerin akşamı;
Kaçtı tüm gökyümüzümün keşfedilmemiş sırları. Uçtu yıldızlarım, Notası düştü kemanına Tanrı’nın. Battı ruhumuza günah kıymıkları, Kuş kanatlarındaki cennet bizim cennetimiz değil. Affedilmekte neyin nesi, İki dublelik sancıları içip içip Nefretle sızarken geceleri. Yaralarımızı aydınlattığın sigaranın külleri Dağılıyor rüzgarla, Kırıp çiçeklerini al yanaklarımın. Aşkın gölgesinde yüzün yüzüme uğradığında bi ara Sana ağlamanın da bir anlamı olacak elbet. Yoksa dinmez bu ağrı. Güzel gözlerinin ilkbaharında büyümedi diye, Solup giden tüm lalelerin alın yazısına İntikam kusan kuşlar tanıdım ben. Masumluğu yok nöbetini devraldığın çocukların kadar. İnanma sevgisine kuşların. Sesinden hazan düşşe eğer; Giderler. Bak Eşin dostun anan baban gitti senden, Söndü dudak uçurumlarında yaktığın sigaralar, Öldü bile sende doğa, börtü böcek, Boş bir salıncağı sallandırmaktan acizleşti rüzgar. Aydınlanmıyor artık bak yaralar. Ölülerden de mektup gelmiyor artık; Yerin dibine battı sana çıkan tüm adresler. Ölüler ahh ölüler ! Azdırıp çakalını kurdunu bu gönlün, Dudaklarıma veyh deresinden bir damla su sürmeleyip gittiler. Yoksa bunlar yine sana mı özendiler ? Ölüler ahh ölüler ! Aklar düşürüp saçlarıma Kızımı da alıp gittiler. Oysa bu sefer ki ayrılık ne uzun Neden halen gelmediler ? Sabahtan akşama kadar unutuldum,kirin pasın içinde. Hayır kızgın değilim pera. Gönül yolcuların helallik istediler, Ufkum çizgisinde öylece ufalıp ufalıp gittiler. Gece oldu,dönmediler. Bende kaldı şiir yanlızlığı Ölüler ahh ölüler, Kıymetimi bilmediler. Ahmet Hocam’a sonsuz teşekkürlerimle. |