Sevgilim
Sevgilim
Sabaha karşı parça parça Zehirledi beni yanlızlık Daha gençtim Zamansız gittim kendimden Saçlarımı yedi yıllık bir hüzün eskitti Kuşkusuz ki silmiş Yüzümdeki bütün gülmeleri Bir sabah karşı Ahh sevgilim Dudağımın kenarına çapraz bağlanmış sessizliğin Bir hatrını soruversen Ne çığlıklar var altında Bıçakla derini yüzer gibi Yüreğine çarpacak Sevgilim Şu ağrılar Eğer bir köpek gibi şakaklarımdan ısırmasaydı Boynu bükülmeseydi şu yaşama sevincimin Sana bir mektup yazıp Tanrının yüreğime emanet ettiği Şu sevginin Buğulu bir acıyla tükendiğini anlatacaktım. Sevgilim İç çekişlerim şu karanlığı Bin defa bıçaklarken Her seferinde Benden kaçabilme şerefini Ayaklarına bahşedişini düşündüm. Rüzgar gibi gelip geçişini hayatımdan Çaresizliğini baş üstüne edip Gönül kadrajından öylece uzaklaştığını Ahh Sevgilim Kendime bir sözüm olmasaydı Kurtaracak olmasaydım eğer insanlığı Yüreğimi bir sarmaşık gibi ölme arzusu saracaktı. |