EY YARsessizliğin sesinin nasıl y’ağdığını görüyorum üstümüze sana sıra sokağa çıkmak için birini aradığımda geliyor ey yar bana yetiyor yalnızlığım görüyorum insana atılan okları en ilkel kabile reislerinden bile daha çıplaklar gözümde kürklerine bürünenler nasıl kayar yıldızlar kapatınca gündüz gözünü gün nasıl açık bırakılır ölüm kapısı kaç cenaze düşer sokağımıza acıdan payını almayan yok gibi bir kıyıda uyutulur yaşamak ışıklar kör düşlerime bile yasak var geçemem ’ben’ sınırımdan ileri biz olamaz mıyız yar iki birbirine sarışan mısır koçanı örneğin köklerimiz değemez mi uç uca birlikte yeşerip kuruyamaz mı püsküllerimiz sanki sessizlik gizli emir almış gökten, gürültüsünden yeri silip süpürüyor da hiç bir şey olmamış gibi başka çalıyor saz nerde yaza kafa tutacak yağmur sus pusta bahar rüzgarı sokağımıza nerden düştü bu ateş ne yıldız tanıyor ne ay ne de güneş!.. hangi gün yaşayacağız ey yar bizden kaçırılan baharı birlikte bekleyeceğiz güllerin açmasını ne gün dallarımız merhaba deyip kolunu saracak birbirine.. 03. 05. 2016 / Nazik Gülünay |
Albenili hisli dizelerin okuyucuya şiirsel sevda sunuşu.
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…