KAPTANIN YOL DEFTERİhüviyetimi bulutlar almıştı elimden, yağmur kaçağıydım. firardaydım. kurtlar sofrasında sırtlan payını ben almıştım aslan payı korkunun krallığına düşmüştü. kıskanmıştım. ne kadar isim biliyorsam hepsini verdim sokaktaki adama polise versin diye gidip sansaryan hanına o karanlıkta biz yalnız ben olmuştum. önce sevgi duvarını aştım sisler bulvarına çıktım yalnızdım. sadece zencilerin yürüdüğü bir kaldırımdaydım. ve bir kalabalık aniden sirenler, lambalar, polisler filan aradan gördüm, tanıdım. bıçaklanmıştı fena halde, leman‘dı adı şişhanede oturuyordu şimdi kanlar içinde yerde yatıyordu. yanındaki bıçağın ucu yasak sevişmek yazıyordu. birden ense kökümde kurşun gibi bir ses yeşil bakışlı, soğan, sarımsak kokulu gördün mü diye gürledi, kimdi bıçağı sallayan. korktum, hepsi birbirine benziyor dedim zenci bunlar yanılıyorsun, zenciler birbirine benzemez dedi hayır yanılmıyordum saklamıştım içlerinden biri çok güzeldi, yaraya tuz basmak gibi yakacak kadar. bela çiçeği bu kez ardıma düşmüştü ne yazık koklamamıştım. o an, aynanın içinden sen çıktın karşıma sorar gibiydin leman ı sende mi severdin yoksa ben dedim kimi sevsem sensin. bilmiyor musun hala ben sana mecburum benimki böyle bir sevmek işte sana tutukluyum günlüğümde sen yazıyorsun sadece kayboldun. işte gene elde var hüzün yapayalnızdım. düştüm gene karanlıklar içine kaybolmak üzere elimde bir sap kırmızı karanfil, yerde bulduğum alıp başımı yürüdüm. gün sancılı bir doğum gibi ağlıyordu der saadette sabah ezanları okunuyordu. *attila ilhan’a saygıyla CEVAT ÇEŞTEPE |
Yeniden, baştan hatırlanmak adına anılardan bir sesleniş.Duygulandim.Sevgiler.