Sunak
Çalkalanır da kalbim
Dökülmez yaşamın gülüş bahçesine Zordur en sonunda aynı yere dönüvermek Ağzımda bir parça şiirle Susmak çalkalanır kalbimde Dökülmez yaşamın isyan bahçesine. Dilim kör bıçaklar biledi her susuşta Türküler, şehirler ve kadınlar eskitti Dilim dolanıp durdu ayağına her gidenin Ne mazluma çalar bu renk ne gurura Yarım bırakılmış bir sigara gibi şimdi ruhum Ağzıma batan piç edilmiş bir hikayeyle Öfkemin yarasını kanatıp dururum. Bütün yolculuklar ihanet taşır biraz da Adımlarının ve korkularının arasında Kalbime sorsam renk vermez acısından Yüzümde asık bir aynayla ağlarım Ağlarım da dökülmez gözyaşım Yaşamın türkülü bahçesine. Gidecek yeri olmayan mektuplarımı hala saklıyorum Kalemin kağıda kırıldığı yerde Yalnızlık devşiriyorum işte böyle Kendini bilmeyenlerin kayıp gölgelerinde Ve ah ki sevda Çalkalanır kalbimde Çalkalanır da dökülmez gözlerimden. Uzun ve yanlış bir yoldayım Fısıltılar içinde bir yalanın peşinden sürükleniyorum Ağrıma giden, kabullenemediğim bütün doğrulara ağıtımdır İşte bu sonsuzluğa saplanmış çalkalanış Ve sunağında otuz yaşımın Bir devinim daha istiyorum boşluklarla tüketilmeden. Nedim KARDAŞ |