Fışkırıp duruyordu bahçedeki fıskiye Zerreler saçıyordu sevgiyle etrafına Yükseliyordu göğe yıldız tutayım diye Bir ses geldi incecik baktı yan tarafına.
Havuzun kenarında kırmızı rüzgârgülü Tunçtan kız heykelinin uzattığı elinde Akan sudan ıslanmış alnındaki kâkülü Damlalar yuva kurmuş saçlarının telinde.
“Rüzgârgülü ne dersin duyamadım sesimden Tutmak istedim yıldız zaten çok yorgun düştüm Ödün mü vermeliyim kalan son nefesimden Yükseldikçe düşmüştüm buna çok üzülmüştüm.
Amacım var vazgeçmem rüzgâr savursa beni Var gücümle uğraşıp işimi yapacağım Dünya üstüme gelse güneş kavursa beni İnancım var geceden bir yıldız kapacağım.
Azimle kavuşulur tutulan her dileğe Umudu yitirmemek inançlı olmak gerek Bir gün için çırpınır baksana kelebeğe Ödülümü alırım böyle çile çekerek.”
Anlıyorum diyerek rüzgârgülü verdi hak “Kitapçıda yaşadım okumayı bilmezdim Tartışmada yenilmek bu cahile müstahak Alt ederdim o zaman önünde eğilmezdim.”
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Fıskiye Ve Rüzgârgülü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Fıskiye Ve Rüzgârgülü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.