güneşin sıcak tohumları döküldükçe üzerime sayfa sayfa soydum tenimin geçmişini
başı dönüyordu zamanın amansız kaldıkça telaffuzu imkansız kelimeler küflenmiş cümlelerde
yığın yığın bir telaştı avuçlarımızda terli tuzlu renkler küle bulandıkça ve griye çeyrek kaldıkça gökkuşağı
kalplerimizde su toplayan fütursuz heceler anlık yanıklarıydı hafızamızda kilitli kalmış kıvılcımların
sahi adı neydi vazgeçmenin?
gidip dönülemedikçe her köşe başına ekmemişmiydik çocukluğumuzu ve gamzelerimiz de büyütmemişmiydik menekşeleri bir zamanlar biz gülmemiş miydik adamakıllı yanımızdan geçen rüzgarın kulak arkasına taktığı karanfile
devrildikçe üzerimize kan revan ayrılıklar büyümemiş miydik istemeden
bir zamanlar ne çok biz vardı zihnimizin koridorlarında ne çok çarpardı yüzümüz kalabalığına aklımızın
şimdi dilimize dolanmış yılanların zehrini kusuyor kelimeler imlası bozuk anıların üstüne ve zaman yanığı kokuyor ellerimiz!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
zaman yanığı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
zaman yanığı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok ara vermişim yine okumaya. Böylesi yazılar okumak mukabilince yeniden başladığıma sevindim. Gayet isabetli yazı seçimlerim. Çünkü galiba kalemleri tanımaya başlıyor insan zamanla. Yani zaman sadece yakıp geçmiyor. Zaman ayrıca kurup inşa da ediyor, bildirip sezdiriyor da. Tebrikle.
zaman zaman ara vermek gerekiyor..yazmayada okumayada.. yeniden başlamanın önemini farkedebilmek adına belki..belki sadece zamanın getirisi beklemekte..ve evet..yıkıp geçtiğini onarmakta yine zamanın becerisi.. çok teşekkür ederim..