Rüya
Sahildeki barakada sözleşmiş geceyle
sazlıklarda saklanan güneş suya inmiş yaşlı martılar deniz çilingir sofrasına meze en son balıkçı teknesi de gidiyor kör topal dişindeki kılçıkla oynuyor iri yarı kedi kırıklarını topluyor bir şişe kadife kokuyor kentin yeni cilalanmış neonları sen geliyorsun dilinde o eski şiirden bir kaç dize omzun saçlarımı özlemiş saçlarım iyot kokan esmer ellerini daha önce böylesi işlememişti imbat iliklerime gözlerini yumuyor aynalar her şey flu aklım bir kayığa atlayıp kürek çekiyor mülteci gibi sıkıca sarılıyor yapraklarına takvim öncesi sonrasında kayıp bir zaman öyle ki vakitsiz çiçekleniyor limon ağaçları bir deli koşturuyor içimde sonra havalanıyor martılar gece siyah bir şarkı doluyor diline rengini kaybetmiş bir yağmur ağlıyor üşüyorum soğuk çok soğuk uyanıyorum bir şiir can çekişiyor nefesimde Değerli hocam Ahmet Ormancı’ya sonsuz teşekkürler... |