susSana bir veda borcum var biliyorum hep derim şık olmalı vedalar lakin yüreğimden dilime giden yollar tutulmuş her ayrılık vedayı hak etmez diyor sözcüklerimi vuran eşkiya belki de haklıdır kim bilir belki de payına düşen uçsuz bucaksız bir sessizliktir yine de dilerim hep gülsün neşeli gözlerin bakma vurdum duymaz hallerime nasıl da derinden kesilmişim her yol ayrımında bazen kirpiklerimden sızıyor acısı gözlerim dalıp gidiyor bir yere seni de alıp gelecekler sanıyorum nafile dalından düşmüş elma gibi şaşkınım çoğu zaman kim neyimi çaldı neyin ardından bu baka kalmışlığım bazen kapıyı çarpıp çıkıyorsun aklımdan duyuyorum gidişinin ayak seslerini sebepsiz bir neşe savrulan yakalarımı birleştiriyor rüzgara kafa tutan uçurtma gibi asi ve hevesliyken yakalıyorum kendimi bayrağı yarıya çekmiş gönlümün yası bitiyor mu ne oysa seninle ölmek ne güzeldi ne güzel şeydi yaprak yaprak sana dökülmek şimdilerde kötüden halliceyim iyiyim demek ağrıma gidiyor iyi olmak kahrediyor beni çünkü seni unutmak sadece bir adım ötesi bu yüzden taş kesilmişliğim bu yüzden gölgemi giyip gitmişliğim hiç değilse bir sızı kalmalı bizden geriye sen de veda say bu dizeleri ve ardımdan sallanan bir mendil gibi sus. Değerli hocam Ahmet Ormancı’ya sonsuz teşekkürler... Sağ olsun yine yalnız bırakmadı şiirimi |