Üç beş nöbetiBeni bana bağışlar mısınız bu gece ve anlar mısınız siz’sizliğe ihtiyacım var desem... Çünkü birazdan bedenimden sıyrılacak ruhum gece bir perde gibi gerinirken üç beş nöbetim başlayacak tahta iskemlenin üzerinde Hatırlamalıyım kimleri unuttuğumu ve dahi özlediklerimi bu gece"hey gidi" diye başlayan bir kaç cümle konaklamalı aklımın fukara avlusunda belki annem biber sürmüş gibi yanmalı yine dilim ve inadına tekrarlamalıyım o pis lafı sahi neydi o ne kadar pis olabilirdi yüzümün kıyısını dönebilsem o yıllara bir dönebilsem Siz’sizliğe ihtiyacım olduğu için bağışlayın beni Çünkü haziran yağıyor dışarıda arnavut şarkıları sırılsıklam esmer bir adam gibi ağlıyor sokak lambası sessiz ama heybetli ben camdaki buğu kadar içli ve yitik Ah nasıl da kalabalık içim kayboldum işte yine bensiz kalkacak o isli tren bir küfür savursam duyar mı annem hem bıraksam kendimi nereye gider ki |