okuduğumuz kitaba inandık biz, yaptığımız yanlışlar silinmiyor sadece söylemeyi denemeli kelimelerden kurtulduğunda rahatlar insan mesafeler de girinceye araya ne yaptığını bildiğin bir an gelir huysuz bir kafatası taşıdığını öğrendiğinde cahil olduğuna yüksek ateşler şahit olsun, karşılarken seni kan akmayınca her şey sertleşir, tek bir ereksiyona inat
içimizi dışımızı biliyorlar deklere edilen mikrofonların şekli aldatmasın tat alamazsın bu sesten başını yaslayacağın bir omuz bulamadığında ayrıca anlarsın teselli edecek bir şey kalmadığına inanmak güçtür havanın leşinde kimi özlediğinde önemsiz kapkara suratlar gelip geçer yüzünün tersinde
biri ağlıyor olmalı, kulaklarınla duyabilsem inandırabilsem kendimi bir düşüğün kendisine; sana üstüne gelecek şedde sayesinde tek bir insan olabilirken dudağın kadar ayrık, bir o kadar da ödünçtür kavuşman kapaklanıp kaldığın kirli bir halının üzerinde kendi etine inandır acını, ah kalbim!
bir engel yok, masal dediğin, masadır biraz da masallar masalarda yazılır aşk dediğin beden de, uzatırsan acır sakızın tadı iri burunlu palyaçonun ter kokusu sokağa karışır pandomim varyasyonlarında konuyu sen seçersin giydiğin etek boyu ya da pantolon paçası insanlık dışı terimler kılık kıyafete aldanan devletler tiyatrosunda sessizce erir bazılarının kalbi kalplerimizde trajik oyunlar bulurlar istismar saray eğlencesi sınır tanımayan özgürlüğüyle, bilmiyorum duyabilir misin ’sev beni’
okuduğumuz kitaplara inandırdılar bizi günah gözlerine bakmak olabilir kopya ediyor şuncası her gün etrafımda bazı sanatçıları memnun etmez yalnızca övülmek içini aç, bir delik, biraz kesik ve kan özgürlüğün açıktır her sirk gibi biraz da çocuklara çocukluğun bulucusu olan ilk insanın karakteri sempati duyulmuyor terbiye kurallarına
ne yaptım ben? ah kalbim, diyen sen olmalıydın cehennem ışığından zevk almanın da inanmakla alakası olmalı kalbinin taşa döndüğünü düşünüyorsan çocukken dışarıda oyun oynayan çocukların ismini hatırlamayı deniyorum gözlerin bir şey söylemediği an, O gürültüyü sevmez bir problemin olsaydı, zavallı bir çocuk mesela, diğerlerinin gitmesine izin verirlerdi. gitme hayal kırıklığına uğramak istiyorsun bir tür durmak da sayılabilir, aç, kaldığın bir yer olmalı kitapta sadece durup, yutkunmak yeterli bir sebep olabilir
şehre bir kat daha gece çekilirse bir masanın açtığı yaradan devam edebilirim yürümeye
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'figurate' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'figurate' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bugün sezen'in yeni bir şarkisinda, "ben öyle birini sevdim ki, bi nevi intihardi" diyordu, o aklima geldi. gözlerine bakmak günah mi, onu sevmek intihar mi bunlarin hesabini yapamazsiniz zaten o an. neyse işte. bu şiir figurate değil, figure out olmuş:)
sezen tınılarında kaybolsa da biz onu sezeriz de severiz de:)
evet, aslında değişmiyor. bence gerçek anlamini buluyor. sanirim 'algida seçicilik'
o da bi şey mi, lise hazırlıkta bi hocamiz vardi, her dersin sonunda 'dismissed' derdi. e çok kullanıilmayan bi kelime olduğu için, bizi kibarca defettiğini bi zaman sonra anladık:))
hakikaten, ama adam iyi dayak yemiş. ilk yumruğu hakketmiş de, diğerleri fazladan olmuş garibim..
yeni sezen tınılarında kayboluyor. şimdi figure out olunca manası da değişiyor. ha, tabi, kişisel algı da değişmeler elbet olabilir. out derken, hep birisi vardı, seslice 'get out here' derdi, aklıma gelir o.
ne zamandır bir ayna almak istiyorum ama korkmuyor da değilim. aynada göreceğim yüzü tanıyorum çünkü. berber bir gün al dedi, duvarda asılı vardı, al götür bunu evine dedi, yok dedim. keşke alsaymışım onu.
Şiir sesi zayıf nesire yaklaşık