Vakt_i Araf
Eskilerde gülünmezdi acılara
Komşun açken gitmez el aşlara Her kızdığında uzanmazdı kol taşlara Sadece yetim başı okşanırken Giderdi parmaklar başlara Öyle ulu orta sevilmezdi Mahcuptu boyun bükülürdü aşklara Nalbant çivi çakarken atlara Acırdı için başlardı salavatlara . Mevsimler geldi geçti açmadı bademler Tutuldu ay karardı güneş Tesbihin ipi koptu dağıldı taneler Vurulurken masum bir bebek Devrildi insanlığımızın üstüne . Kıvrım kıvrım burulurken yollar Hallaç pazuna kuvvet hızlı vur Tâkatın kalmayınca dur Şer yatağını dağıt lime lime Yeter yumrular da uyuduğumuz . Beddua dua olur Özledigimiz ne varsa Bakarsın gelir bizi bulur Ehven şerden sana daha kârsa Ki kâr De haydi Ya Allah Bismillah Duyulsun sesin arşa : Yunus Beypınar |