Avcılaröyle ağır ve içinden çıkılmaz bir bataklıkta ki bu dünya yükü kolayca taşıyıp bu zayıf insan kollarla uçmak mümkün değil düşlemek maviliklere varmayı vurdular en çocuk yanından adımlarımızı en sivil en sözde demokratik darbeyle sayamıyoruz ölüleri söz sözü yalanlarken nasıl yürürüz arkasını dönüp gitmişken bizi beklediğini sandığımız nasıl inanacağımızı bilmediğimiz sevgili yeter derken bir yudum sevgi kalbimizi ısıtmaya harlatmaya artık buz tutan ocağı küllerini bir rüzgâr savurdu eskiden masal anlatan yaşlı insanlar da öldü ya da unuttu masalları güller kurudu kitap sayfalarında biri kaldı uzaktan bakmaya ürkek vurulup cenazeleri götürülürken tavşanların avcılar her karaltıyı vurdular.. 08. 01. 2016 / Nazik Gülünay |