ille de çocuklar, durmadan çocuklar...
nedeni ortada...
yalnızca bir oda bütün kapıları kapanınca, bir oda yalnızca gök yüzlü çocukların ardında, herhangi bir kitabın otuzdördüncü sayfası yeterince derindi tebeşir tozu yeterince beyaz hep sonradan öğrendik öpüşmenin yasak boğulmanın serbest tenefüslerlerini yiğit atların rüzgar gibi geçtiği savaş meydanlarını doğal sayıları, delta ovalarını falan... evet! iyice öğrendik iyice belledik sonra kalabalığın müthiş öfkesini adımızı incelip incelip çağıran dudak! gündüzün ortasından saklı gece kuşları uçuran biz biliriz senin kelimelerini hadi kaç kurtul... masalların, mısraların içine saklan hem, açık etmediler mi artık niyetlerini? neremizden vuracaklarsa hep oraya taktılar kurdeleleri |