BİR SAHİL KASABASINDAYIM...
Bir sahil kasabasındayım;
Uzaktan sevda şarkılarının ritimleri kulaklarımda. El ele dolaşan sevdalılar geçiyor önümden, Sevginin gölgesi düşmüş gülüşlerine. İçimden dua ediyorum tatmasınlar ayrılığın acısını, Rüzgar alıp götürmesin sevgi sözcüklerini. Yüreklerine girmeden sevda gölgesi, Baka kalmasınlar ardından şaşkın bakışlarla. Körfezin öbür yakasında bir iki ışık görüyorum, Gözlerindeki parıltıyı hatırlatıyor bana. Bardağımdaki soğumuş çaydan bir yudum alıyorum, Ayrılık acısıyla karışıyor yüreğim,üşüyorum. Denize dalıyor gözlerim,hırçın kız uslanmış bu gece, Gerilerde bırakmış dalgalarını,hüzünde mi ne? Yüreğinin atışı mı yavaşlamış, Ayrılmış mı sevdasından,yoksa bana mı eşlik ediyor? Oysa ne fırtınalarla güreş tutmuştu yüreklerimiz, O hırçın dalgalarda,köpüklerini bağrında taşımıştı. Benim yüreğimde taşıdığım sevdamla yarışırdı, Coşardık,yalpalardık sarmaş dolaş koşuşurduk. Tepelerdeki ağaçlar koyu karanlıkta,kozalaklar görünmezde, Kucak dolusu toplayıp,setçe fırlatıp ardından baktığımız. Uzaktan kuzuların boyunlarındaki çıngırak sesleri, Deliyor yalnızlık düşüncelerimi,köpek uğultularıyla. Bir yıldız kayıyor tepenin ardında,kayboluyor, Yüreğimden bir şeyler gidiyor ardından gidişin gibi. Bir gece böceği düşüyor yazdıklarımın üstüne, Okuyor yazdıklarımı sanki sen gibi. Sigaramdan bir nefes çekiyorum,boğazımı acıtıyor, Canım yanıyor,canımı yakışın gibi. Dumanını üflüyorum,gözlerime kaçıyor,buğulanıyor, Buğulu gözlerin geliyor göz bebeklerime,boğazım düğümleniyor. Bir çocuk ağlayışı var sesi geliyor kulaklarıma, Senin ağlayışını duyar gibi oluyorum,üzülüyorum. Çocuk biraz sonra bir şeye sevinir,susar, Ya ben,ben ne olacağım,göz yaşlarım çıplak göğsümde patlıyor? Seviniyorum gittiğine,belki de acıyı öğreniyorum, Yudum,yudum tadıyorum,birlikteliğimizdeki sevinçleri iterek. Kopmalıyım acılardan,bir şeyler yudumlamalıyım,unutmalıyım, Duygu,duygulanmak yok,yok olmalı dönüşün sevindirmeyecek. Gün batarken göçmen kuşlar bir hilal gibi gidiyorlardı, Senin yalnız gidişine hiç benzemeden. Elimde yüreğim,kör bir avcı gibi baka kaldım ardından, Haykırışlarım kanat sesleri arasında kayboldu gitti. Güneşin ilk kızıl ışıkları yüzüme vuruyor, Ay seyrine taktı gitti düşüncelerimi,acılarımı yalnızlığımı. Yeni gün sabahı bu,coşkulu sesleri karışacak çocukların birazdan, Sigaramın dumanı ne boğazımı yakıyor,ne de buğulandırıyor gözlerimi. Ağaçların gölgeleri oluşuyor,kozalakları görüyorum, Artık toplamayacağım kozalakları,setçe de atmayacağım. Yüzümdeki acı maskesini atacağım bir çöp bidonuna, Kalbimi avuçlarımla tutacağım artık,kimseye vermeyeceğim. Eski şarkıları söylemeyeceğim,mırıldanmayacağım da, Yeni gün güneşinin ışıkları ısıtacak yüreğimi. Senden hiçbir şey taşımayacağım sırtımda, Kendi yüküm bana yetecek,yeteceğim kendime. Çandarlı Mustafa Yılmaz |