Susuşlarındı arkama baka baka gidişlerim...
Unutma beni çünkü ben çok dalgınım sana,
dar gelir hayat, dar gelir sırtımdaki elbise bana... Bazen bir yazı çıkar karşına ve tüm hayatını anlatır, aslında o hayatı yaşarken yaşatılmışsındır, evet gün gelir acılarımı gözlerimde okurum ben ve o acılarımı kimseye okutmam ben, bir gün o acılanmayı benimle beraber olup da hak edecektir o gözleri okumayı ki artık ilave acı koymasın... Bir gidiş bu ayaküstü ansızın, vedasız, zincirsiz, geriye gelmesi imkânsız, korkusuz, apar topar, sadece teklik bu, sadece terk ediş ve kaçış bu, ardında bıraktığına bakmadan, kaçarcasına habersiz ve de acımasız, arkada kalanın sahipsizliği bu, per perişan olacak bir hayatın başlangıcı bu, diplere düşecek bir hareketin başlangıcı bu, sevmenin bedel ödenmesine ilk adım bu geriye sadece bir enkaz kalarak zor nefes almalara sebep olan bir gidiş bu, ardından sadece anlamsız bakışların kalacağı, zamanların başlangıcı olan bir yaşama adım atış bu ve hep böyle giderler, hep vedasız başlar acıya çıkacak ilk adımlar… Susuşlarındı arkama baka baka gidişlerim, susuşlarımdı sana sorgusuz inanışlarım, suskunluğumdu gidiyorsun dediğim anların sonraları, sadece bedenime ödettiğin bedeller vardı köşe başı bekçiliğini yaparken, oysa sen sevmelerden uzaktın aşka dair cümlelerle... Sustum, birçok bahar birçok yaz kayboldu hayatımdan bu susmalarla, sustun yalnızlığıma hoş geldin dedim, gittin bir yaşam yok oldu geride kalarak, acılar benim gülmeler senin dedim, şen kahkahalara döndün hayat bu sevgili, bahardan sonra çiçekler ölür bilmez misin mor sümbülleri... Mustafa yılmaz |