Sırtında Güneşi Eksik
tüm dağlarına sustum
hüznüm tek sek yalnızlığınla muhatap ve dünyalardan kopuk kendime ayrı bir şehir kurdum kusursuz bir ayrılığa da geç... günün aydınlığı taş ummadığım bir karşılaşmaydı hayat kalbimde rotasız bir ölüm seyirde defter tuttuğum gecenin ilk ve son sayfası yırtık en sevdiğim şarkı ortasından yitik... iç duvarları çiçeklenmiş çocukluğumun pencerenin buzu eriyip belirince yeşili yüzünün bana mı dönük ömrüm sendeyse vakitli vakitsiz yenik... "hiçbir bulutu gözümden kaçırmadım sırtında güneşi eksik yaşanmamış sevilerden emekli bir ihtiyarın öğlen sonu çocukların gidişine ağlamaklığını ağaçlarım hep seninle konuşmamızı bekledi son günlerinin düşlerinde yürümeye düşkün bir hastanın soluğunun kokusunda tının eski günleri özlemeye sığmıyorum kendimi sonsuzluğa ayarlıyorum" kağan işçen... |
bir ölüm seyirde
defter tuttuğum gecenin
ilk ve son sayfası yırtık
en sevdiğim şarkı ortasından
yitik...
Güzeldi hocam..