Şu koskoca dünyada iki zaman arası Tek nefeslik can ile geçer ömür dediğin Türlü nimet içinde boşalmazken sofrası Sevinçle ve hüznünle göçer ömür dediğin
Bağrını yer eylemiş tüttüren sobasıyla Seneleri yol eder ağarmış abasıyla Yaşadığı çileyi bitirme çabasıyla Harmanında hasatı biçer ömür dediğin
Bazen günlük güneşlik ya da hava kararmış Nice düşlere hatrı kendinden önce varmış Tozar gönül şehrinde beti benzi sararmış İçindeki hasreti saçar ömür dediğin
Bin bir melal dilinde uzun geçen kışları Neden koşup çıktığı inemez yokuşları Durup, halinden bezgin daldığı bakışları Umutlara yan çizip kaçar ömür dediğin
.... Gelmiş ayak sürmeye yağmur boran ve karda Beşikten kabre kadar kâr da olsa zarar da Tutunacak dal arar yaprak gibi baharda Varlık içinde sırla açar ömür dediğin.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ömür dediğin şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ömür dediğin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Aklını başına al, biraz mütevazi ol Göz kırpma aralığı, “zaman”, ömür dediğin Tanrı’nın nasp’ettiği, hallerine razı ol Son nefese kalınca, “aman”, ömür dediğin
Gurur, kibiri bırak, yol gider dağ başından Herkeste aynısı var, senin gözün, kaşından Çamurun evla değil, başkasının taşından Musalla öncesinde, “iman”, ömür dediğin
Yükseklerde gezinip, dostuna hor bakanın Bir iyilik yapınca, el başına kakanın Menfaati uğruna, kul canını yakanın Taşıdığı yük olur, “yaman”, ömür dediğin
Her yolun bir sonu var, menziline yetince Gülşen virane olur, orda baykuş ötünce Ruh bedende emanet, yer çekimi bitince Rüzgarlarda savrulan, “saman”, ömür dediğin
Bugünden davranarak, ne verirsen elinle Yarınki yolculukta, o gidecek seninle Şu kısacık hayatta, zehir saçma dilinle Bir adımlık yol gibi, “ceman”, ömür dediğin
Öyle bir gün gelir ki, kapını çalan olmaz Tek başına kalırsın, yüreğin huzur bulmaz Adından ve sanından, bir nebze eser kalmaz Külden geriye kalan, “duman”, ömür dediğin
Nadan bir adam olma, peşi sıra kızılan Bir iz bırak dünyada, gönüllere kazılan Aksine bir hal ile çala kalem yazılan Raf içinde tozlanan, “roman”, ömür dediğin
Hiç ölmeyecek gibi, davranmak neyin nesi Kendini sultan sanıp, köle bilip herkesi Hakkın tokadı ağır, dayanmaz kul ensesi Dalgalarda dağılan, “liman”, ömür dediğin
11.06.2015
Aynı başlıkla yayımlanmış şiirimi paylaşmak istedim izninizle Bir başka bakış açısı ile kaleme alınmış aynı isimli şiirinizi keyifle okudum yüreğinize sağlık olsun saygılar
Nezahatcım dediğin gibi ömür dediğin nedir ki bir nefeslik, bir soluklu canın yaşam sürecidir. Nefes bitince iki zaman arası ömür noktayı koyar. Allah hayırlı, sağlıklı ömürler nasip etsin. Kalemine yüreğine sağlık. Sevgilerimle.
Gelmiş ayak sürmeye yağmur boran ve karda Beşikten kabre kadar kâr da olsa zarar da Tutunacak dal arar yaprak gibi baharda Varlık içinde sırla açar ömür dediğin.
Nezahat YILDIZ KAYA
Kalemini her zaman Taktir ettiğim. Nezahat hanım'a Tebrikler. her zamanki gibi. Süper bir şiir. Kaleminiz Daim. İlhamınız eksik olmasın. Saygı Selamlar dost Yüreğe.
Merhaba değerli kalem Eserin vurgusuyla, kurgusuyla, içeriğiyle, örgüsüyle duygu ve hissediş yönüyle güzeldi. Biz de bu güzel şiiri, okuyor, kutluyor ve alkışlıyoruz. Gönlüne, ömrüne bereket. sağlıcakla kalasın. Sonsuzluğun sahibine emanet olasın
Uzun zamandan beri buralara uğramamıştım. İlk olarak sizin şiirinizi okudum. Hece şiirlerinde takip ettiğim ender şairler arasındasınız. Tebrikler bıraktım sayfanıza. Selam ve saygılarımla...
Hos geldiniz Fikret Bey. Sozlerinizden onur duydum, siir yazma isimin daha zor ve ciddi oldugunu da ayrica bir kez daha dusunmeden edemedim. Cok tesekkur ediyor, saygilar sunuyorum.
Künyeler Kazınır Demir Sandıkta Savrulup Gidiyor Ömür Dediğin
Dışı Eli Yakar İçi De Seni Sona Eklenmeli Sözün İncesi Ayrılık Gününü Kör Dereleri Bölünüp Gidiyor Nehir Dediğin
Bir İnsan Ömrünü Neye Vermeli Para Mı Onur Mu Taş Dikenli Yol Ağacın Köküne İnmek Mi Yoksa Çırpınıp Duruyor Yaprak Dediğin------- demişti Zülfü Lİvaneli. O güzel türküyü hatırlatan güzel bir şiir okudum Güçlü kalemden.