YıkananlarBütün uzaklar azıcık yol kıyısıdır Söz dediğinse her defasında kırmızı Zamanın kuvvetli gidişi Derinlik etkisi, sıcak ve soğuk Arınma ve öykünme Sert fırça darbeleriyle korkunç ifadeli karnaval maskeleri gibi Gördüklerimizi resmetmeye değil de gördüklerimizden yola çıkışları hep sevdik Bir biçem diliydi Koşan atlar iki ayaklı değil de yirmi ayaklıydı sanki Renklerin saydam geçişler yontusu. Güneş ışığında ay karanlığa yatmış Gemiyi yüzdüren kim Deniz gibi yeşil gelmiştik, kişnedik kırmızıyı görebilmek için Fısıldadık beyaz gibi Yağmur gibi geldik, biraz şarap vardı, biraz acı Sonra adsız bir şehirde kökü silkelendi ağacın Baktım ki kırmızı olmuş ellerim Baktım ki elimde kırmızı bir yaprak Sen gitmiştin Rüzgâr eşlik ediyordu oduncunun baltasına.. |
dedim Nanimu... Çok güzel.