Bazukabir hıçkırığı vardı beyaz sapların ve parlak mermi altlarında ne varsa orada durup karanlıktan bahsediyorum,bir eğreltiotunun kanayanı içinde taşıyıp konuşması.. . . sonra bir şey kırılıyor koyu ipliklerden çekilenler ve böyle uyanmak zorunda olanların kalıntılarında ağzım paslı henüz ay inmemişken yüzüme, tanrının hiç fısıltısını duyuyorum. ,,, belki de.. su geçirmez kabuklarda uyuyoruz canım benim bir figürün kalbinde uyuyoruz ve bulmayı öğretecek kimse olmadığında tohumun kabuğunda çatlak hala birbirine değen örgüler varken soyunup kopyalayacağız kendimizi ve yeniden zar atacağız… |
Sevgi ve selamlar.