2
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
1078
Okunma
ve ayrıca.
hafızanın dip kökünü işleyen
o bilinmez açlık…
gizler ışığı ve suyun ayağını bağlar.
bense havlamalar gibiydim.
gövdemi kaldırıp kendimi dansa davet ettim
oysa yosun,
gölgede duran çağrının elleri
ve siyaha kesen
o solgun beğeniler.
…
sunağımı açtım
ölçtüler, biçtiler ve yürüyüp gittiler.
değilmiş gibi gözümün keskinliği
sallamadım yoksunluk artığı
o parçalayan rüya,
ağzımızın kireç taşları
bizi uyarır
bir keşif arar
bakışlarımız havayı yarar gibi donuk
ve yabancıydı.
gittim kendime doğru
burada doldurdum haz kaplarımı
karanlığı var edenler için
sapladım hançeri
ölüm şarap gibi sessiz
burada.
nasıl uyuyoruz.
5.0
100% (13)