AynaGök gürlüyor Şimşek fırtına Uzun süre yalnız oturuyorum Salonlar ne işe yarıyor kullanmadıkça İçimde okuma isteği Kitaplar yüzüme bakıyor Basit bir kaçıklık Rica ederim okumak istemiyorum Her taraf kilitli Büyük İskenderler talan ediyor dünyayı Kesinlikle bir nedeni var Sazlar ve çamurlar Gölgeler ve tanrılar Bir denizin kayalıklarına bakınıyorum duvarlarımda Dalgalar gel git halinde Dalgalar gelirken büyük ihtişamlı ederli Giderken yedi metrelik bez Kayalıklara baktım Korkunç ihtiras aşağılama tutku halleri Cerrah ustalığında Düğün, cenaze merasimleri Gördüğüm şeyler Sıkıca örtülü perdeler Ben sana saldırdığımda bir dalganın sesiyle Sen kusmalıydın yüzüme Dokunaklı Ama o kadar güzel Ay gittiğinde kentin üstünden Ellerin otuz bir çekiyor Ve bir kedi tüylerini silkeliyor Kırmızı fenerin altında açık bir şarkı mırıldanıyor Ah ah ah Niçin namuslu bir ev yoktur Erkeğiyle dişisiyle köpekler çiftleştiğinde Niçin senin ellerin bataklığın topoğrafisini çekiyor Uzaklara gitme isteğiyle mi tutuşuyorsun Kış avlularda saklıyor kendini Kedi celladı olmuş gözbebeklerinin Bahçe kabrine gömmüş her şeyi Oda ve kayalık arasındaki mesafelerde Belirsiz gölgeler dans ediyor Ameliyat masası lamba altında Kağıt kalem ve levha üstünde İlkel kaba intikam duygusuyla Tüm çiftleşen kediler birbirlerine iltifat ederler Üzgün Hoş bir sürprizle Strip poker Çikolatalı kahve Oyun ki Siyah tören giysileriyle Evleri talan ettiler, çınarlar çiçek bahçeleri Ve küçük bir çocuğun saclarını döktüler dizim üstüne Kayalıklara bak Nietzsche inlemeden bir tabutun içinde yatıyor Sabahın beklediği Sağa sola salınan şamdanlar Salon sessizlikleri Köpekleşen tanrılar Ve aynadaki iz. |