Karanlığına yumsam gözlerimi Perdeleri kapanır şehrin. Ardından Göz çukurlarıma değen yağmurlardan başlarım Islanmaya. –çırılçıplak-
Ü ş ü y o r u m Eyşân Ellerim yorgun düşüyor sabahlara. Ayak diplerimde cinnet geçiren bir ayrılık Sırtımda dünden kalma bir ceset taşıyorum. Hani zulmü olmazdı sevdanın?
Eyşân Dudaklarımda tövbeni bozarken Kaç intihar olmuştun Anlat T â n r ı y â.
||
Yıllardır Kimsesiz bir gölgenin içinde kıvrandım. Ne yana dönsem acı. Oysa senden öğrenmiştim Ayrılık boynunu bükermiş insanın.
Eyşân Seve seve öğrendim.
||
Avuç içim terlerken dizlerimin üzerinde Rutubetli duvarlara tövbelerimi kusuyorum. Bir çığlık inliyor dişlerimin kuytu köşelerinde D u y s u n l a r İntiharı helâl sayanlar. Zulmüne kapılıp gidiyorum.
Dillerin şéhâdét etmediği şehirlerde K o r k u y o r u m. Sensizlik hükmediyor içimin sokaklarına. Daha çok korkuyorum. İsimsiz bir şiirin sonundan başlıyorum Adını anmaya Adın ki En çok helâldi adıma.
Eyşân Ben seni Memleketim kadar Dinim kadar Seviyorum.
||
Gece ihtiyar suretiyle yağarken yüzümün siluetiné Seni kaybediyorum. Yürüdüğüm dar sokakların Şehrin ve sayılı duvarların arasında Sen diye tökezliyorum.
Eyşân Bırak yıkılsın duvarlar B e n Aşkın Kérbelâ boşluğunda geberip giderken Görmüyor musun?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Eyşân şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eyşân şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dizelere damlayan bir yüreğin sesiydi çığlık çığlığa, kalemin dilinde tökezleyen yürek yangını. Çok şiirdi kutlarım canım, yüreğinin sesi hiç susmasın mutluluk ve güzellikler yazsın her daim.