4
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
1579
Okunma
Benim bir ömre sığdıramadıklarımı
Bir şarkıya sığdırmıştı Ahmet Kaya
Diyordu ki sesinin ardında;
Sessizce büyürken
Avluda cehennem
Güneşi koluna
Takıp gelsen hey
Şehrin arka mahallerinde saklanırdık seninle.
Senin o anlatılmaz gülüşün vardı,
Benimse sana hasret kalan yüreğim.
Hiç tanımadığımız insanların suratlarında aralardık geleceği
Hayallerin orta yerinde kahkahalarımızla sevişirdik.
Üşüyen tırnaklarıma aldırmadan, sabahlardık ya
Ta o günden bilirdik kavuşamayacağımızı.
Adını bilmediğimiz sokakların ardında yaralandık seninle
Soğuk bir kış aramızda sabahladı
Her şey oracıkta bitti,
Yoktan yere susturuldu dudaklarımız.
Ah! Diyorum, benim öksüz yüreğim.
Kime sığında bir dert!
Sevmek bu kadar eksiltir miydi insanı?
…
Ne vardı sanki sende sevseydin, benim seni sevdiğim gibi.
Ne vardı sustursaydın bütün sesleri
Çekseydik üzerimizden bütün gözleri.
Ne vardı sahip çıksaydı ellerin, ellerime…
Hiç bırakmasaydın yaralı bir güvercin gibi.
Çok mu zordu beni sevmek?
Hiç mi kalmamıştı yüreğinde değerim…
Kimsesiz kaldığıma değil de, umarsızca sensiz kaldığıma üzülüyorum.
Ağlamaktan helak olan halimle
Ve direncini kaybetmiş gözlerimin eşliğinde aralıyorum ölümün mavisini.
Mavi bizdik seninle.
Ben bu aşkı yaşadığım için değil, bu aşka yetim kaldığım için ölüyorum.
Kimse duymadan, bilmeden, görmeden, annesizliğim içimde kalarak.
İnanmayacaklar önce
Bilmeyecek kimse ne yaşandığını
Birkaç yalan atarak bastıracaksın içinde kalanları
Ve davam edeceksin hayatına, kaldığın yerden…
Bir ömür sığmadı diyecekler peşim sıra,
Sonra ö l ü m soğuğu kesecek her yanı
Yaşamak ve ölmek
Sevmek ya da sevmemek
Hepsi aynı sırattan geçecekti
Ha düştü! Ha düşecek…
Ha öldü(m)! Ha ölecek…
Zên. //YirmiÜçEkim2018
5.0
100% (20)