KUDÜS'TE DİRENİŞ VE HÜZÜN
Hüzün;
Hüzün baltalar anaların sinelerini Ve gülerek ölmeye yemin etmiş Kudüs yüzlü şehitler Sokaklardan kalbimizin boşluklarına doldurulan Zulüm üstüne zulüm Gölgesinde karanlık geceler gizli aksanın Yürüsek ölürüz Adımlarımız da saklı şehadet Küçük eller, taşlar ve tanklar Sonra sessizlik küçük bedenlerde Semaların nazlı şehidi Muhammed Göklerde asılı bakışlarını yine çevirdin mi İsrail’e! Şimdi bizde bakıyoruz şehit düştüğün o yere Hayır Muhammed bu defa ağlamayacağım!! Bakma sen gözümdeki yaşa Özlemdir o vuslatın şehadet durağına Babanın kollarında can bulan şehadetin özlemi Ve senden sonra Muhammedler hiç bitmedi Belki hepsi senin gibi babasının kollarında yükselmedi göğe Ama bil ki hepsi senin yaşında Muhammed... Şu gözlerimin derininde yatan çocukta kim? Ya yanı başındaki ölümü utandıran Çile yüklü omuzlarla duran kadın? Ya şu yüreğimdeki ateş? Ya avuçlarıma düşen yaş...? Biz ölünce kollarımızda sever olduk Gülünce yitirdiğimiz çocukları Ağlattık analarımızı Hiç gülmeyen anaların düşlerinde Kelimeler utanır sadrım da titrerken Doğarken coğrafyamda bebekler Ölümün fısıltısı eser kulaklarında Ya Rab! Yorulduk ağlamaktan Yerde yatana ağıt yakmaktan Sıktığımız avuçlarımızda dinmiyor artık öfkemiz Ve güneş yetmiyor kurutmaya gözyaşlarımızı Ağlamak hani O en çaresiz yanımız Ağlamak soluksuzca, feryadıma hapsolmuş... Direniş; Gazze’den esmeye başladı yeniden Yüreklerin Birleştiği intifada kıyam rüzgarları Gözyaşlarımızın oluşturduğu Gökyüzü esintileriyle var olsa da bu kıyam İzzetin boyun eğmediği diyardan Hiç bitmeyecek bir direnişin Sembolüdür artık intifada! Bir elimiz silerken kanları alnımızdan Diğeriyle taşlarız Zekeriya’nın katillerini Şanlı Aksa’dan Ve hala gölgesinde duruyor Selahaddin’in Kudüs’ün özgürlüğü... Bir kelam ektik, tarihin sayfalarına Bir kelam Filistin adına; Kudüs özgürlükten değil Özgürlük Kudüs’ten doğacak Asırlardan uzanan bir kavganın hengamesi bu Peygamber hanedanlığına göz diken alçakların Süregelen ihanet hikayesinin Direnen en kutlu mabedi Vakitlerden sükut ağırlığında bir dem Haykıran tüm küfrün suratına vurulan Bir Meryem suskunluğu... Birazdan yerlerde sürünecek alınların kabardığı Kudüs meydanı!!! Bir kelamla yerle bir olmanın Utanç dolu aşağılanmanın Yahudi semereleri’ne doldurulduğu gün... Çağlar’dan çağlara yedikleri damganın adı belliydi aşikar! "İHANET"... Ve ihanetleri! Şimdi çocukların ölümleriyle sürdürülen Lanetli bir kavimdir. İntifada Hayberdir! İntifada Davut’un sapanıdır, Selahaddin’dir! İntifada Muhammed’tir! Direniş ve Şehadet’tir... Kudüs şereftir! Ümmetin namusu, ilk kıblesidir Kudüs hüzündür Gözyaşlarının ıslattığı kubbedir Kudüs müjdedir kurtuluşa Kudüs secdedir, ölümle yükselişe... Çaresizlik nakış-nakış örülse de bedenimize Hiçbir güç yıkamaz Yüreklerin kıyamını Belki hep ağlarız Belki secdelerde utanır çehremiz Belki kuyuların dayız günahlarımızın Ama biz hiç yenilmeyiz! Bir Muhammed’iz Bir eli sapanlı Davut Bir ölünce kazanırız Birde taşlarla yürüyünce Ve bir de anneler gülünce... “Şiirle intifa’dayım, şiirsiz devrim olmaz” |
Kin giysili, kamuflaj çizgili botlar, beceriksiz kaskta mermi deliği…
Şarapnel çapında soluk renk fışkırıyor;
Ölü kan rengi, işgal toprak rengi,
Tecavüz rengi, koruma rengi, kavrulan kentten ateş rengi
Ölü gözler tabyalarda, ölü renklerde orada asılı, hala diri ve canlı.
Yüksek algı politik çerçevesinde karanlık gözlüklerde sıkıntılı kalabalıklar
Ağırlığı öksürüklü çift kambur yaşlı inlemesi.
Ceset sessizliği taşıyıcılar uzun soluklu bataklığın şeytan sarmalı.
Bütün ardına bakmadan kaçış dikenli teldeki delik kapalı.
Ön saflar kabartılı/abartılı göğüsler brövelere tutulu /tutturulu,
Yalandan kum torbalı siper yeniden atış menzili, siparişli atış…
Ölçüsüz ilkel irade geniş kullanımda ki satış.
ilkel beyinlerin ilkel emirlerine tutsak tetikteki eller.
selam ve sevgiyle...
halis hOça tarafından 12/2/2015 12:01:38 PM zamanında düzenlenmiştir.