zamanın dilinden çekip aldığım ağrılı sesler sürgün benzetmeli aşkları tarif ediyor benliğime birazdan kuşlar yağmuru kucaklayıp getirir kentin sularına karışır yalnızlığın mayalanmış küflenmesi
ıslak zemheri içinde özlemin yıkılması sokaklara tarifsiz heyecanların çocukluğunu avutur ahir zaman çatırdar ahşap limanların eskimiş yüzünde orada önceki asırdan kalma bir ağacın gölgesi durur ve ben imgeler çağıran seslerin mısralarına aşk olur, uyurum
denizin suyunda tuzlanmış lacivert içer aklımı karşı kıyının oynak ışıklarına çarpan pervane düşler ağır sancılarıyla kasılıp ölür fişlenmiş arzularda ne bir sevişmenin ön sözüne yazılır hayat nede insanların unuttuklarını alır boşluğa tecrit vakitler
ne tuhaftır insanın kendi kendini yalanlaması pişmanlıklar keşkelere asılıp gezdirilirken meczup gecelerde dilin resmiyetinden aklın bölücülüğüne düşer zaaflar bin yalnızlık bir kalabalığın dokunuşunda ağlar rastgele aldanışlar döke saça yitirilir ruhun sahipsizliğinde
vedaları boş kağıdın karalamasına yazdığında içinden sökülüp düşen bir parça rengini yitirmiş bir ortaklığın zemherisinde buruşturulup atılır gitmek kalana taş rüzgarlarını gidene suyun silinmiş halini hatırlatır
uzaklığın mesafelerini hangi dirayetle hesaplayabilir aşk dokunmayı bir yalnızlık anında anlatamadığın ellerinle kokusunu duyumsamak istediğin sus halin arasında sadece kavrayamadığın hasretin o ziyan karanlığı durur yolculuklar peron tabelalarından kimsesiz terminallere gider sadece bir mum yansıması vurur duvarın soğuk coğrafyasına ve şizofren ağrılarla boş boş aranırsın sevgilinin kıpırtılı suretini
şimdi bu kentin atlasında bulduğum her kırılmış sahipsizliği yüreğimin ilticaya açık hürriyetinde saklıyorum özgürlüğüm sınırsızlığın tariflerini yapamadığım bir kaçaklık tüm deniz fenerleri yabancı seyir defterleri kapalı cezalara hükümlü rüzgarlar eskimiş umut değirmenleri başkalaşmış ama kendini ispatlamış cümleler değeri ihtilaller sıfırlamış ütopyalar ve aşk adında bata çıka direndiğim kadın hepsini doğaçlama sevdiğim hayatımda barındırıyorum
artık bilmediklerimizin aklın diline çevrilmesini beklemek yasak bir alfabenin satır aralarında kaybolmak demektir...!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
TAŞ ÇÜRÜMESİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TAŞ ÇÜRÜMESİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.