kırık bir yaşamın son demleriüreme yeteneğini yitirmiş bir annenin, annesiz bir çocuğun, cepleri bir dünya kadar boş babanın gözlerinden bakıyorum. içim okyanus mavisi yangınlarda kül oluyor. boğulmak, ölmekten çok korkutuyor! ve ben bir sufinin kalbinden ağlıyorum. çek ellerini benden! kendime lal resimler çiziyorum. topuğumda gitmelerin sancısı, ellerimde elvedaların ağrısı. adresi kaybolmuş bir dünyanın, haritasız bir şehrinde sabahlıyorum. gözlerimde yanık mektup sancıları! bir kez daha ölümü yokluyorum, arsız yaşayışımla. kahrımın sonsuz yanılgısı içinde, yandığımın resmidir bu. kuklavari bir sevişin, sahte seviyorumların, maksatlı özleyişlerin ortasında, bir tek tarihi doğru bir gazete parçası gibi vasıfsızım. bu şehirden göçen kaç vapur varsa, kaç ölüm, kaç insan! kaç rüzgar varsa, uçmayı bilmeyen kuşlara çarpan. o denli aksak, o denli kaçkın! yüzüm bir dağın eskisi, bir parça ölüm var dudaklarımda. meçhul bu vakit, ve kimbilir hangi şarkı çalacak, suzinak makamında, ben göçerken toprağa! - Abdullah Cemek |