Çocukluğumsokakta başladı çocukluğum okula giden büyük ablaların arkasından koşarak beni de okula götürün diye dizlerimiz yaradan kurtulmazdı körebe oyununda istop, ip atlayıp, top oynardık camii arkasında evcilik, okulculuk ve bahçede ağaçların üstünde armut elma erik kiraz yiyerek film çevirerek ağaçların altında hep kızın arkasında koşardı bir oğlan elimden tutup okula o yazdırdı müdürün eline teslim etti beni gerçi eti senin kemiği benim demedi zaten el kadar bir şeydim kalemimi babam açar,nazımı o çekerdi zayıf aldırsa da matemetikten ben onun annesi o benim babamdı örgülü siyah saçımda,iki kocaman beyaz kurdele şiir okuturdu öğretmenimiz Ali Kılıç bayramlarda belkide şiiri böyle tanıdım coşkuyla avaz avaza söyledik çocuk seslerle alkışlardı kasaba ve kocaman gözleriyle ela ela bakan evde hırçın, okulda sessiz kız çocuğu büyüdü ileriye yöneltip bakışlarını vermeye çalıştı ondan alınanları bir kaç dizelik şiirle, gülüşle, sevgiyle elinden eksilmeyen işiyle hayata eklemeye çalıştı düşlerini tamalanmamış bir resim olarak kaldı aşk çocukluktan kurtulmadı yazdı defterlere ince harflerle nazik 02. 08. 2015 / Nazik Gülünay |
Arkadaşlarımla oynamayı
Hayattan zevk almayı
Ve dünyanın zorluklarından habersiz kalmayı
O kadar çok özlüyorum ki
Bayramlarda elime sıkıştırılan şekerlemeyi, parayı...
Beğeni ile okudum.Gönlünüze sağlık...
Tebrik ederim...