Çağır uykuları dört tarafına..Bir başka baharı müjdeliyor hasretin, Yılgınlığım faydasız bir hikaye kalıyor. -Orta yerimden bölünüyorum, Ortalık yerde büsbütün. Keşke saçlarından taneler düşürmeseydin yerlere.. Ve ben keşke meğer böyleymiş demeseydim. İlk gördüğüm gözlerimi yitirdim yaş dökmekten.. Alnımın çatına eklediğim alın yazını, Sebebli sebebsiz düşürdüm hayallerimden.. Bir ay’ın dört hali gibiydi seni sevmelerim, İrkilmelerle hevesli, simsiyahlığa helalinden. Kaçıncı yılı bitirdim takvim yaprakları kadar hür, Ellerinden düşünce üşüdüğüm zamanlar, Farkında olmadan kayıp gitmelerim, Uzaktan izlemelerle sendeleyerek, Habersizce kavgalarım oldu ihtiyatsız, Çok geride kalmış sevinmelerim... -Bak fermanı bir başkasının elinde bir ömür kala kalan, Tam boynumun köşesinden ısırılmışım, Kan durmuyor başka yarayla imtihan olmadan..! Öyle ki şimdi özlem soruyorsun hasret çekene, Sevmek diyorsun tüm damarlarını vuslata dökene.. Anladım ki uzak denizler kadar şefkat biriktirmişsin, Ama biraz ayıp düşmüş yüzmeyi bilmeyene..! -Okşa saçlarımı bir kez parmak uçlarınla, Tüm fütursuzluğuna kefensiz gömüleyim..! Bir acı bıraktın koynuma hakikatsiz, Bak sevmek mağdur kalıyor hevessiz... Yüreğimi doldurduğun ölü toprağı ölüyor hergün, Ot’dan goncaya gidiş yok ikliminde.. Kanıyorum sınırsız ve mağlub. Sen bir bilinmez hale bürünüyorsun. -Söyle bir başka kalbin kilidini benim anahtarım açıyor mu..? Ya da senin de ben sandığım kalbin, Andığında beni durup durup acıyor mu..? Uçurumun uçtuğu yerlerdeyim, Siniyor bedenim sisler ardına. Yoksun kıymetsizim.. Çağır uykuları dört tarafına..! -Kulağımda sesinden bir hoş seda bıraktım sadece, Çıktım ardın sıra yürüdüğüm yolun izinden. Anladım yitikliğin özünü sayende, Bilesin vardım sırra gizinden... ’’ bu bilinir bilinmesine bir yerlerde kelimelerce gecelerin hesabını iki cümle de avutur tanıdıklar.. unuttum sanırsın’’ Unutturduğu kadar. İsmail Yılmaz |
Kutlarım....
................... Saygı ve selamlar...