iyi emer kanı basın gazetelerinizi ölüverme görevlerini yerine getiren fakirlere paşam çok yol aldığı için de kızgın bir de ben bakmak istiyorum dürbününden gece kutsanmış zümrüt yeşili bir bardağa öncelikli felsefeler tarihiyle, başta yatak odasında göğsüne inen tunç çatlatır çanağı yeryüzünün deniz kızları sözlükte hayali kalacaklarına üzülürken imzamı atıp çıkıyorum kaybetmeden uyku aleminde herkes yaşamaktan ikmale kalabilir
önce siz, pembe, tatlı, şeftali bir kamanın ucundaki kanla açılır hayvanlığınız meleklerin müsaade ettiği kadar seviyorsunuz şimdi yeryüzünün en yakışıklı tekmesini indiriyor ölüm yatarken ıslatmamalı insan yatağını ibne bir maymun akordu bozuk sesiyle tırmalıyor cinleri izlerinde aşk lanetli bir sıkışganlık bostan tarihinde maviliğin enzimlerle alakası olmalı
sonra tutunsam kıyıda bir kayığın beli gibi ağrıyor başım çıplak uykularda ne çok siyah gidilmemişlik bakınız, bir benin başa açtığı dert bu şehir çıkartılır boynunu rahatsız eden bir marka etiketi atıveriniz doğanın tüm rahatsız edici çığlıklarını içiniz; okumuşluk, tarih, politika, kezbanlık, medeni et ve ret pahalı atların bile çıkarı kalıyor ganyandan geriye
korkuyorsunuz elinize boşalmasından birilerinin her gün cebinizden boşaltıp, elinize verirken kendi pisliklerini
açım boynumda rahle yaz, tanıdık evsahiplerinin kiralık muhabbetleri bir de sıkışıyorum tövbe seli alıp götürse trilyonlarca sterlin döşeği görmeyeyim, ellerinizle saklayınız elleriniz o yapışkan derinizde ne çeteler besledi bir yeryüzü daha çıkar peşi sıra bacaklarınızda kırlangıç sızısı siz çıplak deniz kızının ahlakına kafayı takmışsınız pembe göğsünüzde bir kurşun izi kalbinizde beni besleyiniz
zorlayınca olmuyor, mesela daha açık olsaydınız ölmüş olabilirim, onu kabul edince rahat kaçabiliyorsunuz yılan gibi ateşler içinde titrek bir kül olmadan önce tıslayıp gül kokulu yalnızlığa terk edilen düş de olabilirsiniz madem zorlanıyorsa iççekişler bayırsa kimsenin sözünü edemediği yol tenzilatlı bir ayrılık acısı sonrası silinmişse her öpücük çok beklersiniz başkalarının acılarını yaşamadan yaşamayı öyle güçlü uzatılan o ip çekip giden hayali gibi sokakta ayakkabı terk biraz okşasa büyüyecek ağlayan en gerekli yerinden bütün cevaplar için hazırlanırken son nokta
ne çok önemli kokusu konuşan tenlerin boyandığı yıllar şarkılar gibi de mazi en sevdiğimiz dikdörtgen kalsın hatırlıyorsunuz özlediğinizde en çok kendi kokunuzu tuzlu bir ırmağın suyuna ağlayan kız çocukları kadar saf ve güzel ninniler kanayan yaşlı hacime kent bile sararken gecesini hiç normal anlatılmamış bu demokrasi düşmanı alıngalıklar
kimsenin sözünü etmeden güldüğü gerçekler var hatırlıyorum öyle kahkaha ile sokak ortasında yapayalnız soyulduğumu tırnağımın birini daha ısırıp feda ederken can sıkıntısına güzelliği içinde infilak etmiş deniz kızına imrendim hiç öpmediğim ağaçları vardı damarlı ve köklü ayaklarında önemsemekten; bir asma yaprağının armağanı lütfen bükmeyiniz dudaklarınızı henüz iyileştirici bir gıdıklanmayla sarsılamadınız elimden üzümü alamadınız
bu kırılganlığın cumhuriyetten sonra normalliğe ihtiyacı oldu hep dünsüzümdünüz bugün de, bırakınız, beni önemsemeyiniz
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'bir sek liking' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'bir sek liking' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.