25
Yorum
53
Beğeni
5,0
Puan
3944
Okunma
’’en fazla
iki dirhem bir çekirdek giyinip vedaları
yalın ayak bir şarkı mırıldanırız
ıslak kaldırımlarında şehrin
sonra
sen gidersin
ben
yine karanfiller ekerim
cehennemin arka bahçelerine!’’
_________________________________
aklıma düşen yıldırımlar yaktı fikrimin masumiyetini
şimdi ne zaman seni düşünsem
yerle yeksan bir baharın cenazesi kalkıyor yüreğimde
hiç bir mevsime tekabül etmiyor şimdilerde bahar
salkım saçak bir kış’ın koynunda uyutuyorum çocukluğumu
saçlarım ellerinden uzak
saçlarım ayaz
ve tıka basa bir sessizlik meydanlarında fikrimin...
nereye gideceğini bilmeyen
trenler geçiyor kafamın içinden
hiç bir durakta sen inmiyorsun!
sağım solum
lacivert bir hüzün
sen bilmiyorsun
ağrılı nisan akşamlarının
geceyle hesabını!
ve hesapsızlığını gidişlerinin
her defasında
benim bu soysuz bekleyişlerimi
sen bilmiyorsun..
saat bilmem kaçı gecenin
ağır aksak bir türkü yapışıp kalıyor dudağıma
adın
hafızamda iflah olmaz bir yara
adın
kangren bir şiirin
yatalak öznesi
ardı sıra unutuyorum sonra
seni
beni
bizi
bir de
ne zaman gittiğini...
’’her yürek savaşında
kendi dağımı kurşunladım ben
senin ölümsüzlüğün
teferruattı’’
5.0
100% (41)