(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir gün! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bir gün! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kendimi çok üzgün hissedecektim. iyi ama dedim niye ...
işte böyle ne diyorduk. şiir şiir ah şiir
bir gün
"ve bir gün dile gelecek sessizlik dedi şair
o gün göğün yırtılan tarafına denk gelmeyin çünkü ağlayacak Tanrı
ve o gün ölüm kendini doğuracak"
bu kadarcık olsaydı.olsaydı bileğe jilet misali dayanırdı.çok beğendim bu bölümleri. bu kadar güzel imgeler yakalamışken neden şiiri kötülük yaptığınızı anlamak mümkün değil.
ha bir de şu var. kurul böyle bir kısa şiiri günün şiiri seçer miydi onu da merak ediyorum.
behsettiğiniz bölüm şiirin özünü oluşturuyor zaten..kalan kısım teferruatı..
şiiri yazarken kısa olmalı yada belki seçkiye girer güne düşer diye düşünerek uzun olmalı gayesi taşımıyorum..kaldı ki hiç bir şiiri yazarken acaba bu güne düşermi diye bir düşünce geçmiyor aklımdan..şu ana kadar böyle bir deneyimde yaşamadım..hissediyorum başlıyorum ve bitiriyorum..nerede sonlanacağını parmaklarım belirliyor..
Bir kitapta Âşık Veysel'le ilgiili bir çalışma okumuştum.Yazar, büyük ozanla bir de röportaj yapmış ve şöyle bir laf ediyordu Veysel'e: Usta şiirlerinde geçen şu "kürtük" sözcüğü de nedir? (Elbette yazar Veysel'i konuşturmak için bu soruyu soruyor, mutlaka biliyordur sözcüğün anlamını.) Veysel başlıyor anlatmaya...Tam yarım saat "kürtük" sözcüğüyle ilgili konuşuyor usta.Rüzgârın tipiye dönüştükten sonra kuru karları nasıl topladığını, kuytulara nasıl yığdığını, bu karın derinliğinin ve yükseltisinin "kürenemeyecek" raddeye geldiğinde "kürtük" adını aldığını...vs. vs.Ha babam anlatıyor. Ne yazık ki genç şairler sözcüklerin anlamlarını doğru dürüst anlamadan, onu içselleştirmeden, sokakta duymadan rasgele kullanıyorlar.İşin tuhafı bu kullanım kimseyi de rahatsız etmiyor. Neyse şair sözün özü:
"kuru sıkı mermilerle katledilmeyecek aşıklar"
Bu dizelerde kullandığınız "kurusıkı" mermi kullanımı yanlıştır.Çünkü "kurusıkı" mermisiz sırf barutla doldurulmuş kovan demektir.Hatta kurusıkı kullanımı daha ziyade av tüfeklerinde avcının fişeği hazırlarken barutun üzerine saçma ya da gülle koymayı unutması sonucu, tüfek ateş etse bile hedefe gönderilecek mermi olmadığı için boşa yaptığı atıştır.Mecazi kullanımı da "kurusıkı atmak" deyimiyle malumdur ki anlamı: Birinin " yüksekten atıp, arkasının boş olması, korkutmak için boş tehditler savurması anlamına gelir. Hasılı zaten "kurusıkı"mermi diye bir tabir olmadığı gibi "kurusıkı"yla adam da öldürülmez. Bera-yı malumat.
siz yorumunuzu yaptınız ben açıklamamı yaptım..ve diğer arkadaşlar fikirlerini söylediler..zira bir cümlenin sizce boş olan anlamını dpldurmaya çalışıyoruz saatlerdir dört koldan..bunu meydan kavgasına dönüştürmenin bir anlamı yok..eleştiriy eyvallah lakin yazan yazdığının arkasındadır zaten..bende öyle.. he unutmadan bayılmayın lütfen..
fikri beyanınıza teşekkürler..ve iyi geceler.. selametle..
O zaman hep birlikte ayılıp bayılalım :)) Yayımlanmış her şiir şair kadar okurun da malıdır.Kendine güvenmiyorsan yayımlamayacaksın, bir de sizin çapınız benim şiirimi açıklamaya yetmez , yetiyor diyorsanız tek tek açıklarsınız sesleri ,sanatları, imgelemi...Biz de müstefit oluruz yüksek kültürünüzden...
Şiirler seçkiye totadan çıkıyor, toto meşgılse lotodan alınıyor olmalı. Seçenler yazar ama okumaz, size katılmayan herkes zaten şiir falan bilmiyordur.
Tek aksilik şiir hakkında yazarken sere serpe sunduğunuz teorik bilgiler şiirlerinizde görünmüyor. Sayfanıza da baktım yani.
Eleştiri yeteneğinizi şiirinizde göremedim usta. Bu da benim fikrim.
Size burada paylaşımda bulunan kişilere öğretmenlik yapma yetkisini kim verdi ki? Bildiğiniz sayfanızdaki kadardır, dileyen gelir alır. Zorla, özellikle sayfa sahibinden müsaade alınmadan yapılan bilgi servisi her alanda bayıyor beni.
Son söz: Şiir hakkında herkesin bilgisi şiirlerindeki kadardır. Gerisi olmak istediğinin tasvirinden ibaret öyküleme... Mesele şiir ise konu hakkında bundan fazla da nesre bulaşmam ben .
Aynur Hanım Kardeşim bu yoruma bu kadar içerleyip uzun uzadıya cevap vereceğine şiir hakkında iki kelam etseydi de müstefit olsaydık.İkincisi bunların size ya da şaire bir faydası olur mu bilmem; ama belki şiir heveslisi bir genç okur da :"Haa demek ki şiir her sözcüğün hakkını n verilmesi gereken bir sanatmış."der umudundayım.Yoksa biz de biliyoruz hiçbir orijinal söylemi olmayan manzumelere "ay ayıldım vay bayıldım.." demeyi.
Olgun Bey'in sorusuna gelince:
Meşhur olmak gibi, bir derdimiz yok Olgun Bey, olsa burada yıllarca KUVVA ve TURAÇ adlarıyla yazı yazmaz, gerçek adımızı kullanırdık.Hoş esasında benimkisi de boş bir çaba ya: Bütün derdim şiirden anlayan onca arkadaşı yararlı bir sanat tartışmasına çekmek, burada ne yazık ki olmadı, olmuyor.Zira herkes sözleşmişçesine en zayıf şiiri bile göklere çıkarıyor.(Bu arada şair arkadaşı tenzih ediyorum, genel anlamda söylüyorum.)
Günün Şiiriyle elbetteki derdim var: Buraya seçilen şiirlerin totodan çıkmaması lazım. En az on kişinin onay vermesi lazım, gerçi bu duruma da yönetim kızıyor ama...
Bu soruyu bir arkadaş daha sormuştu, neden diğerşiirlere bakmıyorsunuz da illa da güne gelen şiirle uğraşıyorsunuz diye.
Haklı olabilirler elbette.Ama güne gelen şiir de en azından bir süzgeçten geçmiş iyi şiirdir diye şairin diğer şiirlerine daha sonra bakıyorum. Yazdığımız naçizane karalamalar benim işim, belki bir arkadaşa faydası olur diye çabalıyoruz, yazmasak da dünyanın sonu değil.Zaten zayıf şiirlere iyi ya da kötü hiçbir kelam etmiyorum. Saygılar efendim. Son olarak dostlara tavsiyem yorumu yorumlamayın, şiiri yorumlayın:))
Dikkatimi çekiyor, Mehmet Binboğa hoca hep güne gelen şiirlere uzun uzadıya yorumlar yazıyor. Niye? Derdi dikkat çekmek mi? Veya seçki ile bir sorunu mu var? Ya da güne gelen şiirde kendini göstermek mi? İşte ben böylesi bir bilgi hazinesiyim mi demek istiyor?
çok teşekkür ederim yorum için..lakin demeden geçemeyeceğim kuru sıkı mermilerle katledilmekten kastım içi boş şeylerdi..ve kurusıkı mermiyle öldürülen adam değil aşklardı zaten..gerçek manada bir aşkı öldürmek için mermiye ne kadar ihtiyacımız varsa bu şiirde kullandığım kurusıkı mermiyede o kadar ihticacımız var..dolayısıyla yazdığım şeyde bir yanlışlık olduğunu düşünmüyorum..şiirde kullandığımız her cümlenin birebir varlığını kanıtlamaya kalkarsak şiir yazamayız bence..
İlim, irfan demişken usta; her doğruyu her yerde söylememek de geliyor insanın aklına, değil mi?
Güne gelmiş bir kalemin eserini (ki tartışılır sizin tartışmaya açtığınız o mısra, en fazla tartışılır ve/ ya )ve bu üslup bilgelikten çok, bilgiçlik gibi gelir bana. Mecazi anlama ne gerek şimdi.
Söylemezsem ölür müydüm? Yok, en fazla kendi kendime söylenirdim gün boyu... E, madem akla geleni süzgeçsiz elemek mümkündür bu alanda, söyledim rahatladım ben de... Size faydası olur mu bilmem ama bu iç dökmelerin şaire bir yararı olmadığından eminim ben :) Saygıyla.
daha daha vardı da aklımda yer edenler bunlar... şiir kanırtmadı kulaklarımı keyifle okudum. Diğer gün şiirini bitirmekte zorlanmıştım, hatta bitiremeden çıktım, ama bu şiir su gibi aktı.
''bir gün kendimizden geçeceğiz çocuk ne varsa aklımızda kalan düşecek bir bir gözlerimize''
Bir gün!... Kendimizden geçeceğiz!... Gözlerimize düşecek bir bir aklımızda, gönlümüzde kalanlar... Gözyaşı olacak düşecek belki de...Belli mi olur?
''önce yıldızlara gelecek bahar sonra ay’a''
Sonra da gönlümüze düşecek cemreler, çiçekler sevdalarımıza açacak.
Çok güzel bir şiir. Hüzünle yoğrulmuş hamur ama, ümitlerin de en tazesi, en göz alıcı olanı sunulmuş okuyucuya... Bekle diyor şair, baharın düşmesi yakındı yıldızlara...Sonra da aya... Ümidini taze tut... yakında mavi olacak yine sevda denizleri.
''sokak başları tutulmayacak o gün kendini bilmez hüzünlerce kuru sıkı mermilerle katledilmeyecek aşıklar''
Nasıl yorum yapmalı şimdi bu bölüme? ne yazsak gölgesinde kalacak bu güzelliğin. ya da ne söz söylesek gölge olacak bu güzelliğe... Ümit, ancak bu kadar güzellikte sunulabilir sevdalı gönüllere. Ancak bu kadar nezaketle yolcu edilirdi hüzün.
''yüzsüz kalacak bütün yalanlar bu kadar özlemeyecek annem beni''
Yalanların yüzsüz kalacağı kesin de bu kadar güzellik içinde, anne özlemini anlayamadık işin doğrusu. Bir gurbet özlemi mi bu, yoksa bir ebedi gidiş özlemi mi? keşke şaire sorsaydık yoruma başlamadan önce.
Yorumlaması kolay olan bir şiir değil bu. Bir kaç kez okuduk şiiri. Yorumcuların düşüncelerini itina ile inceledik, az buçuk kopya alma babından. Hatta, şairin yorumlara verdiği cevaplara da baktık ve ancak bir bukle yorum derleyebildik olaydan. Umarız makbule geçer efendim.
Bir tutam hayat tarafından 7/27/2013 3:04:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne diyeyim ben size şimdi? Hala azıcık sitem kırıntısı kalmamış değil. Fakat öyle olumlayıp umut yüklenen satırlardı ki, kutlamak istedim. Öyleden beri okuduğum en canlı yazınızdı bu. Öyle, kendi lisanınca anlatıyordu susmaların büyüklüğünü. Bu yazı ise konuşup var olmaktan söz ediyor. Ne yalan söyleyeyim, atıverdim öylenin papucunu dama ben. Tebrikle.
sitem kırıntısımı..koskoca video var altta yalnızca sitem diye..:)
sitemsiz hüzünsüz aşksız şiir olmaz zaten..olsada pek bişeye yaramaz.. öyle yontulmadan birebir satıra dökülen hisleri anlatıyordu..burda durum biraz farklı..biraz daha çekiştirilmiş törpülenmiş hali.. teşekkür ederim..
ki manasız bir yaş yorgunluğunu çekip alabilsin dizlerimizden
çok yakışmışsın beklediğim yerdesin üşümesin yüreğin
tebrikler ...