Kapı
.
alacanım bilsen yumruk kadarım bir sessiz kavga, kargaşanın ortasında yön göstermiyor gözlerinin tabelası bahçem yok, iki göz odayım doğudan batıya kanayan bu toprak başımızdaki bu sessiz mavi ve dudaklarda o tütün şerbeti bir sözün beline vurup su olup dökülmek türküye ağzımıza dikilen bu sahte gülüş ya ellerimiz kimin unutup gittiği al ve ötele benden zamanı sana tazeleniyor bir tek, sana eskiyor tenimin tozuyan şehri yerim gözlerindeki kavganın ortası dönüp dolaşıp geldiğim önüne attığım kalbimi, o en son kapı yüzün: çoğalan bir orman pusu gece: rengi solmuş bir çarşaf uykusu ellerinden döndüm yine az evvel karanlığın dibi tutmuş kaldırımlar teneke çalıyor sessizlikten topuklarımdan sürüklüyor aklımı dışarısı çingene şarkısı göksel ağzını değmeden geç hadi düşürdüğüm tek bir söze uzaklık ayarını iyi yapamıyor kalbim kalbim: göğsümün ortasında altından süngü yüzün: binparça ayna sesi . |