ACININ RENGİ YOKgeminden boşalmış kelimelerim gün görmemiş duvar diplerine başı boş mermi gibi saplanır mendil açar yüreğim kalpsiz bir zalimin diline. sadaka niyetine sunulan her cümle bir kaç tatlı kanat çırpışıdır özgürlüğe doğru ahhh azat edildiğini s/anan yürek nasıl uslanır nasıl gizler ızdırabını nasıl sevinç gösterisine boyanır o an perdenin erken kapanacağını bilmeden rol keser gönül sahnesinde selama hacet kalmadan iner gün yüzüne. vurulan aşk kuşudur şehitlik mertebesine erer gizli gizli kalemden kan sızar bir gözlerim sulanır bir yüreğim bir düşlerim ıslanır ansızın yağan ahmak ıslatan yağmurlarında kururum titreyerek. dilek ağacıma bağladığım çaputlar savrulur rüzgarın ellerinde sancılanır sol yanım sarhoş naralarıdır dilden (s)dökülen aşkın son demi de akar düşlerimin üzerine ayrılık masasında devrilen son şişenin ardından eyvah bir ’’ah’’ kadar uzağım sana. bağlandığım ne varsa gizli bağlarla bir bir kopar gider su gibi gözlerimden akar yakar şimşek gibi çakar ufkuma ve yok olur kaybolur kaybolurum kusurlarımda biten c/anın ardından acının rengi yok. Ayvazım DENİZ |
O gidince o yüzden zifiri karanlık kaplar gönlü... O yüzden seçilmez hiç bir renk...
Varlık rengarenktir de.... Yokluğun rengi neyse acının rengi de odur...
geminden boşalmış kelimelerim
gün görmemiş duvar diplerine
başı boş mermi gibi saplanır
mendil açar yüreğim
kalpsiz bir zalimin diline.
Konuşsa susup onu dinleyecek gönül...
O zalim sustukça dillenir...
Dilinden kan damlasa da...
Can olur başka acı çekenlere...
Yüreğinize sağlık Değerli Şaire...
Daim olsun kaleminiz.
Saygılar,selamlar ile...