KÜFRÜ EKSİK GÜNLER
Ben bugün doğmadım
İsimsiz kimliklerin içinde kayboldum Ne sicilimi bilen Ne de arayanım var Mülteci yetim bir yurdun Bodrum katı mezarlığında büyüdüm Şimdi Ellerimde sevginin gürzü dilimde kırbaç Çarığı yırtık gecenin öfkeli ayaklarıyla Küfrü eksik günleri dövüyorum Kızıyor Namlusunu doğrultuyor tehditkar gökyüzü Bilmiyor içimde saklı şimşeğin Az sonra melanetiyle kavuracağını kötülükleri Ben inadına Şaire ilham yıldızların Kibirle kırpışan gözlerini kapatıyorum peş peşe Verin makası Kendi ışığına kör güneşinde Keseyim sırma saçlarını Yakayım kızıl ateşinde beliklerini İntikam değil bu Gecikmiş yarınlara kesilmiş bir ceza İnatlaşır sa kainat barışa dair Yenerse yaşamı ölümü yeğ tutarak İşte o zaman Boğulsun isterse deniz bir kaşık suda Mirasından vermiyorsa küçük balığa Ve... Sona ermiyorsa büyük balığın açlığı Kıyamet mihnet’i sarsın cümle alemi Hele Bir nizama girsin şu insanlık Hizaya gelsin doğrular Bak kırıntısı kalıyor mu esaretin Ağlıyor mu Elma şekeri yanaklı melekler Sadece isteğim Gökkuşağı rengi bu dileklerin kabulü Tekmilini versin vicdan Gör o zaman Nasıl tersine dönüyor dünya... Çünkü bilirim Çocukların yüreğinde ki kuşlar ölürse Kanat çırpamaz umutları özgürce bulutlara Dilek USTA |