CAN ÇİÇEĞİM
Ten güneşe hasret gözlerim sana
Sanma uzaktan uzağa yaşanır böyle bir sevda Nice coğrafyalar aşsa da aşklar Haritalar üzerinde kuş bakışı yaşanmaz hiçbir aşk Sınırları belirli bölgelere girmesin diye kaçak sevdalar Dikenli tellerle şeritler çekiliyor Aşk dikenli tellerde kıpkırmızı akıyor Ve bil ki can çiçeğim Eski hikayelerdeki gibi Şimdilerde kimse sevdasından ölmüyor Hem uzaktan uzağa canla ve başla Uzun uzadıya kimse sevilmiyor Toprağında biten bir ağaç olmalıydım Ya da toprağına düşen bir damla yağmur Gül yüzünü gölgeleyen zülüflerin olmalıydım Minik adımlarınla eteğine sıçrattığın bir parça çamur Gözlerim değmeli her daim mahmur gözlerine Nefesin yüzümde hoyratça gezinmeli Başını yaslayacağın bir omuz bakındığında Bitmeliyim yamacında Ve sırt vermeliyim her defasında sana Ruhun kasıldığında Yok işte böyle hasretle olmuyor Bu ömürde baharla birlikte güller soluyor Acınası günlere açıyorum gözlerimi Soframa sancılar diziliyor Ne var ki can çiçeğim Eski hikayelerdeki gibi Şimdilerde kimse sevdasından ölmüyor Vuslatı olmayan sevdalara yelken açınca insan Kendini koca bir dağ sanıyor Kapılınca aşkın amansız girdabına O koca dağ elenip küle dönüyor Kavuşmalar olmayınca Çilenin kapısına kuruluyor aşk Hasret büyüdükçe büyüyor Yüzüne demli gölgeler iniyor Kirpiklerinden süzülüyor damlalar Batarken nazlı yarin yokluğu cana Azaba yurt oluyor haneler Ne büsbütün çıldırıyor atan kalpler Ne de sükuta eriyor gönüller Böyle uzaktan uzağa yaşanmıyor işte sevdalar Gözlerin ışımıyor kalbine düşmüyor cemreler Gülmeyi unutuyor insan En büyük dostun oluyor İçinde açan dermansız yaran Onsuz gün soluyor ufukta Bu eşsiz cihan zindan oluyor Ne var ki can çiçeğim Eski hikayelerdeki gibi Şimdilerde kimse sevdasından ölmüyor |