ÖZLEME DAİR
Ateşe uçan pervane
Bilir mi narın harını Sana geldiğim tüm yollar Alır mı kalp ağrılarımı Bavuluma dizdim bütün sevda enstrümanlarını Yolum uzun dizlerimde derman yok Tenimde mezar kokusu var Yüreğimde seni son kez ilk kez gibi görme arzusu Ah bu geceler yok mu Tütünü saran ateş gibi şarlatan Ciğeri saran duman kadar kirli Ah bu geceler aramıza düşen kılıç oluyor Yüzün gözlerimden akıyor Ellerimden geceye doğan ay oluyorsun Söneni şöyle dursun yanan yıldızlar kıskanıyor Hasretin gerilirken bu şehrin üzerine Kimsesizliğimi ele veriyor Ardın sıra döktüğüm yaşlar Sanma üç beş dakikaya sığıyor acın Var olsan da yanı başımda Tutsan da ellerimi Bakirdir endişem bakirdir özlem sancım Ah bu şizofren gecelerde Kalbimi teskin edecek yok bir ilacım Göz kırpsan bir kez yıldızlara Ayağına yol olur galaksiler Yanağında belirecek olsa tomurcuklar Birbiri ardına kopacak Büyük küçük kıyametler Zulmün kapılarını aralama ey yar Öfkenin kırbacını şaklatma sırtımızda Nefesimiz tükendiğinde Yuvamız olacak soğuk bir mezar Ah mor dağların sümbülü Uyyy yad ellerin maralı Kısmetsiz ömrümün çiçek açmaz baharı Kimsesizliğim Yalnızlığımın gölgesi Hasret kokan türkülerin nağmesi, sevdalım Tut aşkının narıyla tutuşan kalbimi Bırakma yanıma düşmesin ellerim Yüreğime özge özlemlerimi dindir Bitsin bu şımarık gece, bitsin tarifsiz sancılarım Hayde çık gel uzak yollardan Uzan şöyle yanı başıma Çizelim göğümüze taptaze bir dünya |