AĞLARSIN
Takvimler döktüm mevsimler eskittim
Yüzümü kirleten sakallarım ağardı Bekledim binlerce yıl Her tende aradım seni Her gülü kokladım Her yüzü boyadım benzesin diye sana Kaç geceyi yudumladım kaç sabaha vardım mecalsiz Bir kez olsun çalmadın yüreğimi Sana hasret mor çiçekli gözlerimi Kanayarak illa kaynayarak öpmedin Giydim deli gömleğini aşkın Giydim de düştüm peşine Ne baharda ne kışta Gecede ve gündüzde Ve dahi duldalarda Rastlamadım benzerine eşine Gün döndü aktı zaman Kıblesini bir kez şaşırmadı gönlüm Sunuldu altın kadehte muhteşem bir hayat Aldanmadım tek bir kerre Bu kepaze dünyanın doğan gününe Varlığına ermek, kokunu dermek için Süzüldüm surlarından içeri şehirlerin Dolaştım yalın ayak bütün sokakları Ardıma teneke bağladı çocuklar Kankırmızı yanaklı bu çocuklar Ağaç gövdelerine, buğulu camlara Bizi hiç mi hiç yazmadılar Kızılca kıyametim, kır çiçeğim Ruhumu şimdi hallice anlarsın Unutmak, unutulmak için Kalbinden kazıyıp sevdamı Kurulduğum tahtı kurutmak için Dilinden koparıp eskiyen ismimi Bozkıra direnen dilek ağacına bağlarsın Yürümeden henüz beka ülkesine Dinleyip hikayesini aşkımızın Hıçkıra hıçkıra ağlarsın |