5
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
3498
Okunma

Dudaklarında kelebekler uçuştu
Güneşten bir parçaydı gülüşün
Yanmaya nazır yüreğim tutuştu
Sözler buluştu
Ardından sözler de tutuştu
Dingin mavilikte belirdi
Minicik bir dalga
Büyüdü kıyıma vurdu
Kumsala bıraktığım neşemi koynuna aldı
Geriye derunumda büyüyen
Gözlerimde raks eden
Arsız bir hüzün kaldı
Uzadı afak boyunca zaman
Dağlar kadar yüceldi
An asra evrildi
Sonra zamanda yandı
Külünü bıraktım kapına
Cevrin yoldaşım oldu canıma
Bu yosma eylül dadandı kanıma
Sarardı ,soldu , savruldu
Fikrimdeki resmine döndü yapraklarım
Kurudu ,kırıldı ve ortadan ikiye yarıldı
Nefesinle canlanan bütün dallarım
Kırık bir yel esiyor
Kırılmış yüreğimin ardında
Ülkemin bütün sathında
Karalar bağlanıyor ağıtların ucuna
Dillere sükut gönüllere köz düşüyor
Seven yürek esen kırık yel üşüyor
Üşüyor zemherir ayında
Hürriyet ilamını verdiğin gözlerim
Ve zulamda sakladığım
Gönlünü kavuracak ateşten kor sözlerim
Morardı gökyüzüm
Mor dağların ardında
Bir maviye hasretim
Bir de demli gülüşüne
Halbuki güneşten bir parçaydı gülüşün
Söndü buza kesti bir anda
Şimdi tepeden tırnağıma
Boğum boğum yaksan ki ne fayda
Kaydetti aşk meleği
Kırmızı kalemle altın yaldızlı varağa
Yok böylesi bu devranda
Yok bu zamanda böyle bir kara sevda
5.0
100% (10)