Bile Bile Sobe
gözlerimin konusu gölgeler olalı
kendini korudu zaman hiçbir şey değişmedi bakışlarımda... keder yoksunu bahçeler gibi izi akşam sonu kuşlarına birlikte isimler bulmamızın yüreciğimin ortasında tazeliği kıpkırmızı ... sandık kokulu bir çul geçirmişsin sırtına yeşil sabunla yumuşsun saçlarını ayaklarının çamurunu özenle silmişsin bir yarım ekmek ve külahta zeytin yetişmiş umutlarına mutlu olmuşsun gelmişsin... anlamamışım... sessizliğimizi bozan ağaçlardan medet ummadan tutamadım ellerini ellerini hiç tutamadım ben hiçbir eli tutamadım ben aslında tutamadım... hatırı sayılır sonbaharlar duraklarımda göç kuşlarına sırtımı dönmedim hiç satırlarımda atlaslar yığını bir rüya ben hiçbir kendim’i bulamadım ben kendimi bile bulamadım ben aslında bulamadım... yokluğunu tekrarladığım yaz akşamları gelir aklıma yalnızlığıma içli şarkılar yakıştırdığım ayak seslerimle avunmazsam sabahı edemezdim ya işte evler beni beklerdi ışıkları söndürülmeden caddelerde mutlaka bekleyenine meraklı bir gidenim olurdu yokluğunu tekrarladığım yaz akşamları aklımda başka yazlarda da yokluğunu tekrarlardım zaman kendinini korur hiçbir şey değişmezdi bakışlarımda hepsi ama hepsi eksiksiz gelir aklıma eksik olan ben olurum orda... aramızda bir hayatın olacağını bilmezdim o zamanlar aramızda bir sokak aramızda bir kuş bir dal parçası yağmur izi aramızda sonsuz bir uyku yeşil ve gri olacağını bilmezdim ağır bir kar kokusu olacağını bilmezdim aramızda aramızda bir utanmak duygusu kan rengi tadında bir beklentisizlik olacağını bilmezdim aramızda birgün sen birgün ben aramızda bir an anın kendisi olacağını bilmezdim aramızda bir ölüm belki acemi bir intihar aramızda mandalina şekeriyle bayat ekmek ve acılarına üstün anneler olacağını bilmezdim... aramızda ne çok şey varmış meğer ne az şey yokmuş öyle ya yokluğun bile yetiyor sonunda baş başa verip yıldızlara karşı tüm evreni alacağız ya aramıza arada kalacak tanrı ya ayrılık ya biz ya yine biz ya zamanla yalnızlık ve tabi her zamanki gibi bile bile sobeleneceğiz... "yürüyemediğim yollarda buluyorum kendimi son yapraklar yanaklarımda not defterimde binlerce adresin kış kederleriyle sıkıcı yazlarla tüketiyorum ömrümü bütün suçlarımın üstünü başkalarının duygularında susarak örtbas ediyorum..." "bütün varlıklar anımsanacakları günü sabırsızlıkla beklerken ben unutulacağım anı sabırla bekliyorum değil mi ki yoksun... zaman bile yanımda olmasın..." "değil mi ki yoksun tanrı yalnızlığıma fazla yalnızlığım tanrıya değil mi ki yoksun tanrı adımı unutsun adım dilime fazla dilimde yokluğun yokluğun adıma fazla..." kağan işçen... |