Düşlerimnasıl düşlerim vardı berrak deniz içinde yüzen balıklar kadar kaygan avuçlarımdan avuçlarına dökmek istediğim masmavi umutlardan yapılma tacı tahtı özgürlük dili sevgiye tutunan el gücünü ondan alıp yükselen koca dağ yürek susmayı öğrenmemiştim henüz bir işaretle anlamazdım anlatım dilini gölge insanların gölgesinde oturmamıştım daha tatmamıştım acısını bir günden diğerine geçerkenki bocalamayı tanışmamıştım dilin zehir saçan tavrıyla her engellemeye karşın bir bayrak kaldırışım olurdu yine de sütliman iken hava birden bozardı karaya boyanırdı usuma varana değin vücudum, değerlerim görmezden gelemezdim benden çıkardıkları beni yoksa yol alınmazdı insana çıkılan merdivenlerden suyuma taş koyanların bahçesine nasıl dikilmeliydi gül güle el koyanlara yazılmalı mıydı zulüm fermanı bendimde her yükselişinde duvarlar nasıl açılmalıydı büyük su olukları ki harlayarak aksınlar halktan içeri köy kent demeden önce kadın ve çocuklardan başlayarak bir dünya vardı gözümde cenneti firdevs şans verirdi önce yoksula aça kimsesize, aş ocak verirdi düzeninde kanatsız melekler, sevgiler, sevgililer bir bahçede eşit paylaşırlardı ekmeği, toprağı, suyu, havayı hayallerimdi bunlar masallara aktardığım, yazmak isteğim düşlerim vardı, daha da ölmediler 12. 02 . 2015 / Nazik Gülünay |
Umuda dair tüm düşlerin gerçek olması dileklerimle, emeğinize, yüreğinize sağlık.