bir şeylerden geliyorumyarısı nemli peçetelere yazılmış şiirlerden mesela ortasından tanımaya başladığım şehirlerden ya da elimde kanı çekilmiş bebek zıbınları rengarenk balonlar senfoniler ve kızılı kürtçe yakılmış ağıtlar genç kızların hayallerini satıyorum önce sımsıcak çocuk gülüşlerini çiçek açışlarını... bir seyyah myım zararı kârından çok bir tüccar mı? ey şehir sana armağanımdır sende yitirdiğim tüm sorular! ve bir oyuncakçı tezgahı kadar rağbet görmediğim bir müstemleke gibi kendi üstüme örtüldüğüm kaldırmlarına cami avlularına egzoz dumanına terk ettiğim sokaklarına lamba olsun bağrımı acıtan cevaplar... seni bıraktığım yerden alıp hayata nişanlıyorlar beni eski ve esrik anılar önce sarı saçlı bir batman kızı: adı Kader neylersin mesele ilk aşk ise çocuklaşıyor işte insan bir polis devriye devriye bakıyor gözlerime bir fahişe ağız dolusu küfrediyor şiirlerime uzanarak ellerime ellerim ki tiner çeken bir çocuktan utanır ve saklanır şehrin en izbe yerine ceplerimde yarım yamalak bir türkü yarım yamalak bir isyan... kaçırma sakın gözlerini sana dilenmeyen güvercinler göstermek isterdim meydanların uğultusunda sessizce feveran eden devrimler ama yalnızım bağışla beni.. evet bir şeylerden geliyorum bilemem nereden ve kimden şattul arap mıydı neydi tamamı tozlu bir kasaba mı göz çukurlarımda Nuh’un tufanı yüzümün her yerinde faili meçhuller ve telaşlı yitiklerin can çekişen sevdası ... kesik kesik öksürdüğüme bakma ciğerim yaralı bir cezire avurtlarım yitik bir ülke bakışlarım dicle.. -sana yarısı ısırlmış elmalar sunacaktım cennetten ama yalnızım bağışla... 2009 Cizre |
Yüreğime ne denli işlediğini ifade edecek kadar da becerikli değilim...
Yalnızca şunu söyleyebilirim ki; şiir bana benziyor, ben şiir'e...
Tebrik ve sevgiyle.