hançeremdeki ah
bir pencereden bakıyorum dünyaya
başımda aysar bir sancı bir tepe sığındı şimdi elimdeki kağıda uykular metrûk odalar ağır hava serin bahçemde dalları kırık ağaç umarsız büyümekte suya sabuna dokunmadan ıslanıyor gözlerim ey mükerrer hüznüme yağmur serpen bulutlar size bile kanacak kadar yaralıyım... her gece el yordamıyla yokluyor beni bu acı insânlardan kaçıp kuş seslerine sığınıyorum kedilere parçalatıyorum yüzümü seccade tesbih dua; insanın umut harcı beyazın göndere uzanmasıdır her günah eyvah! efsunlu hayat muamma ölüm isyankâr insan biliyorum bitmeyecek bu sürgün ayrılmadıkça kan damardan... bakın ey insanlar bir seher vakti esen yele ağlayan vardır omzumda kalbimin kederini sırtlayan vardır usanmadan ruhumu emziren hüzün düşlerin gölgesinde umut büyüten ülke ışıklarıyla yıldızları karşılayan şehir yağmurlarla kirlenip kanla yıkanacaktır... gerçeğe prangalıdır insan ondan bu heyecan ürpererek sokulur uzayan gölgesine cılız iniltilerle eriyip damlarken kendi içine hırslarına sundurma ister nisyan ile yaşarken harfleri öper rakamlara sığınır kadim hikayelere inanır parlak külçelere ağzında biriken köpüklere dünya mağma zelzele ve yalanla azarlanırken... |
Selam ve Saygı sunarım efendim.