özgürlük diyorsun ya...
Bir keresinde Şekspir isminde bir adamdan bir pasaj okumuştum. Öylesine okumuştum. Fakat okuduğum şeyin beni harekete geçirdiğini hatırlıyorum. Sanırım Hamlet’in ağzından konuşuyordu Şekspir. “Olmak ya da olmamak” diyordu. Belli ki bazı şeylerden şüphe ediyordu.
Gücü ellerinde bulunduranların fikirlerini değiştirmelerini beklerseniz çok uzun süre beklemek zorunda kalabilirsiniz. Bana sorarsanız, yeni nesil, siyah, beyaz ya da kahverengi... ırkı ne olursa olsun, aşırı uçların olduğu bir dünyayı yaşıyor, devrimlerin ve değişimin yaşandığı bir dünya. Güçlüler güçlerini kötüye kullandılar. Artık bir değişim şart, yeni bir dünya kurulmak zorunda. Bu yolda herkesle kol kola yürümeye hazırım. Dünya üzerindeki bu aşağılık düzeni değiştirmek istediğiniz sürece hangi renkte olduğunuz umurumda değil. (Malcolm X, Aralık 1964, Oxford, İngiltere) bir acıyı devam ettirelim böylece kömür sobalarında duman kokusu kış kokusu... sahici şeylerdendir yaşamak... ölmek taze bir ölünün penceresinde tertemiz harfler, acemi parmak izleri taze bir ölünün penceresinde kasım buğusu otel odaları büyüsün, okul sıraları biz acıyı olduğu gibi bilelim, adam edelim kasıma takılmasın kimseler, sonbahardandır demesinler her ölü ardında bir kış bırakır alır gider yazı ölü, alır gider de baharı güzü ölüden geriye bir tek kış kalır demirden arabalar dövülsün yine, taş taş üstüne binalar biz bir acıyı biriktirelim kırmızı bir gökyüzü kaplasın kenti şehvetli renkler suya dökülsün o çocuklar ki sokak aralarında büyür bir mahalle, bir mahalle daha iki fakir bir zengin etmiyor, yazık... ne de iki tutsak bir özgür özgürlük diyorsun ya... özgürlükten geriye bir takım kelepçe kalır yorgun bir gözlük, bir konuşma kürsüsü siyahlar vurulur, beyaz adam aklanır yeni demirlerden yeni gemiler, yeni gemiler yapılır eskileri kuytulara bağlanır bir fırtına kopar gırtlağımızdan tutsak gemilerin çığlıkları semadan yankılanır |
öfkemiz benzer..
bir acıyı devam ettirelim böylece.