Bağladım Ellerimi Daha UyumadımŞiirin hikayesini görmek için tıklayın seslendirmenin telefonla yapıldığını ve
tiyatro eğitimiyle şiir seslendirmeyi ayıramayan biri tarafından yapıldığını belirtmeliyim...
birazdan uyurum
kadehe bahanem hazır macun gibi bir sıkıntı var içimde uzağı hep daha uzağı arzulayan kadınla tercümansız konuşamıyor gece ay desen çok inat be her bakışmamızda ölüme kaçıyor sustuklarımız yıldızlar da bu halimi pek sevmediler yine söylemeyecekler düşlerin rengini yüzümde şaşkın kalmış saki hayat diyorum sen azalmak diyorsun bir bitkinin rüzgarla sarhoşluğu gibi salınım var üzerimde gözlerim kapanıyor birazdan uyurum aman ha masal anlatmayın pencere dalgınına tembelliğe ve unutuşa bıraktığınız kalbiniz benim kadar korkuyor karanlığın leşinden akışkan ve gudubet acılarımız iç konuşmalarımızı dahi tüketmiş masal anlatmayın birazdan uyurum kadehe bahanem hazır şaraba yatmış içim bin deprem tek avuntumuz aşk bile yasaklanmış bahar sessiz geliyor memleketime kaf dağı kundaklanmış darılttık anka kuşunu leylekler bulamıyor evlerin çatısını kayboldu bebek kokusu bizim de ömrümüz yetmez ki gülüşümüzü bulmaya zaten izin vermez bu coğrafya kendin olmaya söylesenize kimim ben... anıları sesten ayırmış kalbi küt küt biri eski fotoğraflardan güneş toplayıp tüm çocuklara dağıtmak istiyorum çocukluk dendimi aşk aklına geliyor ama yasalarla yasaklanmış ki eski tadlar saçımı okşamaya da kimse gelmiyor şen şakrak şiirler de yazamıyorum eskisi gibi birazdan uyurum kadehe bahanem hazır bu gecenin dilinde zehir var üzerime döküyor... |
ve şimdi dinlerken sesini vücut dilini de gördüm sanki,
elinin kolunun hareketlerini sahneyi kullanma yeteneğini, yüzünün mimiklerini...
çok hoştu çok güzeldi...
hem şiir hem seslendirme...
fondaki türkü de şahane..
eski siyah beyaz fotoğraflardaki güneş bile daha çok ısıtıyordu içimizi dışımızı...
tebrikler...