-Ben Yarın Sanmışım-Çivisi varmış dünyanın, Geçen çıkmış dediler de laf arasında, Oradan duydum.. ’’Artık sebebini anlıyor gibiyim’’ Kömür karası gözlerine, O sapsarı saçlarına, Vurulmak isterdim yine.. Neyse ki; Ne saçların sarı Ne gözlerin kömür. ’’Artık emelini sanıyor gibiyim’’ Gayrı kaçarsam matem sarsın her yanımı, Dinsin kulaklarımda çınlayan sesin. Sinsin üzerime cehennem bulutları.. Varsın bu deneme tahtası bedenimin, En mağlup yerine, Bir çivi de sen çak..! dünya ya muzdarip. -Ki son olsun. Küf tutmuşum tırnak uçlarımdan, Sığınak bulamıyorum hiçbir varlık da. Susuzluğum çöl arıyor durmaksızın, -Karanlık. Gerçekten çok karanlık.. ’’Artık evvelini yanıyor gibiyim’’ Yüzleş diyor köşede ki kitapçı, Çiçekci de olabilir, boyacı da.. İşin kötüsü hiçbiri de olmayabilir.. Kimse de olmayabilir o köşe de, Orada köşe de olmayabilir.. Biliyor musun ? -Bilmiyorum, Her şey olabilir mahşere değin, Hiçbir şey de olmayabilir... Bak soyundu gözlerim tüm kıyafetlerini, Cıbıldak bakıyorum görebildiğim kadarına.. Uzaklar buğulu ve sensiz, Yakınlar keskin ve yine sensiz. Görünmüyorsun göz bebeklerime, Yer altına çekilmiş gibisin izinsiz. İklim tutarsızlığından can çekişmiyorum ya..! Fark eklemez üslupsuzluğuma.. -Sen gideli çok uzun zaman olmuş, Ben yarın sanmışım. ’’Artık müebbetini yatıyor gibiyim’’ ... İsmail Yılmaz |
Sığınak bulamıyorum hiçbir varlık da.
Susuzluğum çöl arıyor durmaksızın,
-Karanlık.
Gerçekten çok karanlık..
Kutlarım.