eteği şiir ağzı eyvahgözlerimi eteğine döküyorum bir kadının gölgesi kanamaya başlıyor çiçekli yerinden bir tarihi tahrif ediyorum kelimelerle kanıyorum duvardaki pütürlü gölgelere mutlak ben değilim seyre daldığı hayat yaşlı bir ağıt yankılanıyor inceden ve başlıyor ol semender-i hikâyat... avuçlarımdaki cemreyi eşeliyor çocuklar ’herkes unutulabilir bunca uzaklıktan’ diyorum ’ve herkes acıyabilir elbet ölüm söz konusuyken’ kendimi gri bir uçurumun kenarına terk ediyorum ağıtları tavanlarda asılı anneler karanlığa susmuşken öyle nedensiz bir şubata dökülüyorum avuçlarından kırgın ırmaklar misali esaslı akıyorum ki damarını terk ederken kıp-kırmızıdır kan her şey alıp başını giderken ’aşiretimi buldum’ diye çığlık atıyor eteği çiçekli kadın çocuklar kadar şen enikler kadar sırnaşık yersiz bir adamı imliyor eteğindeki ateş masumiyetini ulvî bir aşkta yitirmiş belli.. vakitlerden rüzgarın aysar serenadı yitirmişken büyükler ruhun tarfet-ul aynını birden çalkanır deniz ürkütür dalgasını manasız bir korkunun hamağında büyüyor çocukların gözbebeği kanıyor en nazenin yerinden duvardaki gölge ve başlıyor tanrının kulu red edişi. |
Alkışlıyorum güçlü kalemi
Yüreğine sağlık
_______________________________________________Saygılar selamlar